İslam'da Kur'an-Kerîm'den sonra ikinci temel kaynak Hz. Peygamberin (as) hadisleridir. Hz. Peygamber'in (as) sözlerini ihtiva eden Müsned türü yeni bir kaynak daha ilk defa Türkçe'ye tercüme edildi. Rebi' b. Habîb'in el-Camiu's-Sahîh adıyla bilinen Müsned'i, hicri ikinci asırdan günümüze ulaşan en nadide kaynaklardan birisi olarak kabul edilmektedir. Rebi' b. Habîb tarafından tedvin edilen Müsned adlı hadis mecmuası, bazı özellikleri ile dikkat çekmektedir: Hadislerin isnat zinciri sülasidir (üç ravilidir).

Son dönem Osmanlı ve erken dönem Cumhuriyet tarihinin çok yönlü mütefekkirlerinden biri olan Mehmed Ali Aynî (1869-1945), maârif müdürlüğü, muallimlik, idâdî ve sultânî müdürlüğü, istatistik kalemi başkâtipliği, mektupçuluk, mutasarrıflık, valilik, Dârülfünûn müderrisliği gibi çok çeşitli memuriyet ve idâreciliklerde bulunmuş, aynı zamanda bu yoğun hayatına sığdırdığı 35'e yakın telif ve tercüme eser, pek çok makale, çıkardığı veya çıkartılmasına yardımcı olduğu dergilerle de velûd bir kalem olmuştur. 1913

Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Dua ediyorum ediyorum bir değişiklik görmedim. Benim duam kabul olmuyor sanırım. Dua edince ne değişecek ki? Dua etmesem de Allah istediklerimi vermez mi? Dua etmenin ne önemi var? Dua edeceğim ama günahkârım, kabul olur mu? Benim de duama da cevap verilir mi? * * * Bu soruların cevabını merak ediyorsan, elindeki kitabı okumalısın.

İbâziyye İslam tarihinin erken döneminde cereyan eden siyasi olaylarda önemli rol üstlenmesine rağmen gerek ülkemizde gerekse diğer İslam ülkelerinde gerekli akademik ilgiye mazhar olamamıştır. Ülkemizde yapılan İbâzilik çalışmalarına bakıldığında onun klasik mezhepler tarihi kaynaklarında olduğu gibi Havâric'in bir alt fırkası bağlamında ele alındığı görülecektir. Temelde Haricîliği merkeze alan bu çalışmalarda İbazilik küçük bir ayrıntı olarak ele alındığından fırkanın özgün dini-siyasi görüşleri ve İslam

Mezhepler, en öz anlamda din anlayışındaki farklılıkların kurumsallaşması sonucu ortaya çıkan beşeri yapılar olarak tarif edildiğinde mezheplerin din ile özdeş yapılar olmadığı, beşerî olduğu, oluşumunu tamamladığı süreçle ve sosyal yapı ile yoğun bir etkileşim içerisinde olduğu anlaşılacaktır. İslam tarihi tetkik edildiğinde mezhepleri, herhangi bir dinin anlaşılma biçimleri olarak ele almak yerine onu din ile özdeş kılan yaklaşımların ilgili din mensupları arasındaki sosyal barışı bozmaktan ve aynı din ça

Mezhebin kurucusu Cabir b. Zeyd'in karakteri, İbâzî mezhebi ile diğer sünnî mezhepler (Hanefî, Malikî, Şafiî, Hanbelî) arasında bir bağlantı ve benzerlik noktasını temsil etti. Bunun iki önemli nedeni vardır. Bunlardan birincisi şudur: İbâzî mezhebi, Kur'ân ile Sünnet esaslarına ve hoşgörüye dayalı olarak kurulmuştur. Öte yandan usûl (temel ve küllî meseleler) ve furû' (temelin uzantısı/dalı olan cüzî meseleler) gibi meselelerin çoğunda diğer ehl-i sünnet mezhepleriyle uyum halindedir.

Cenâvünî'nin hemen bütün eserlerinde görülen, döneminin insanının ihtiyaçlarını karşılama gayesine yönelik bir ihtisar ve îcâz özelliği bu eserinde de söz konusudur. Esasen, eserin ilk kısmının akaide ilişkin olmasının yanı sıra, her bölümün başına terğib ve terhib hadisleri koyması, eserin bir fetva kitabı olmanın ötesinde evleviyetli olarak iyi kurgulanmış, itikat, ibadet ve -kısmen de olsa- ahlâkı ihtiva eden bir ilmihâl hüviyetinde olduğunun göstergesidir. Daha önce başlangıç seviyesinde el kitapları or

Seçilmiş Mücevherler anlamına gelen bu eserin orijinal ismi el-Cevâhiru'll-Münteka'dır. Cevâhir, hicri V. Asır İbâzi alimlerinden Berradî'ye aittir. Berradi, İslam tarihinin erken döneminde meydana gelen hadiseler hakkında İbâzi görüşleri oldukça berrak bir şekilde aktarmaktadır. Fırkaların görüşlerini kendi kaynaklarından öğrenmek hakikate ulaşmak açısından oldukça önemlidir. İslam fırkaları arasında yersiz düşmanlıkların bir nedeni de fırkaların birbirlerini kendi kaynaklarından tanımak yerine düşmanları

Resâil tabiunun büyük alimlerinden İmam Câbir b. Zeyd tarafından yazılan on sekiz mektuptan oluşmaktadır. İmam Câbir b. Zeyd, hicri 22 yılında Umman'da doğmuş 93 yılında Basra'da vefat etmiştir. Tabiınun büyük âlimlerinden olup Hasan Basri'nin çağdaşıdır. Bedir ehlinden yetmiş sahabe ile görüşmüştür. İbn Abbas ve İbn. Ömer başta olmak üzere çok sayıda sahabeden ders almıştır. Hazreti Ayşe (r.anha) annemizle görüşmüş Cemel savaşında Hazreti Ali'ye karşı savaştığı için hata yaptığını söylemiştir. Bu nedenle H

Bu kitapta sadece Allâh'ı mekândan tenzîh etmeyle ilgili konuları değil Allâh'a imanın sağlam temellerini ve Ehl-i Sünnet'in temel prensiplerini de bulacaksınız. Aynı zamanda bu kitap Türkiye'de Allâh'ın mekândan münezzeh olması hakkında bu kadar geniş kapsamla yazılan ilk ve tek kitap olma özelliğiyle de büyük önem arz etmektedir. Uzun ve kapsamlı çalışmalar neticesinde hazırlanan bu kitabın faydalı olmasını Yüce Rabbimizden diliyoruz. Yüce Allâh vatanımızı ve milletimizi her türlü fikri ve fiili tehlikele

Okunaklı bir hat ile hazırlanan küçük boy Yasin Cüzü; el-Mulk, el-İhlâs, el-Felak, en-Nâs ve daha birçok sûre ihtiva etmektedir. Türkçe olarak Tevbe-i İstiğfar, Ezan, Korunma, Yemek ve Bağışlanma Dualıdır. Mevlitlerinizin vaz geçilmez hediyesi olan küçük boy Yasin Cüzlerimizi okuyarak kalpleriniz huzura kavuşacak

İmam Ebu Hanîfe'nin (radiyallâhu anh) tevhid ilmi ile ilgili yazdığı, büyük fıkıh anlamına gelen muazzam bir risaledir. Ebu Hanife bu risalesinde imanın aslını, mü'min olmanın gereklerini en açık ve net şekilde ortaya koymuştur. Kendi zamanından günümüze birçok bozuk inanca değinmek suretiyle, hak ehlinin bu fikirlere karşı nasıl bir inanca sahip olduğunu çok güzel bir üslupla anlatmıştır.

Hac ve Umre ibadetinin Hanefî ve Şâfiî mezhebine göre ayrı başlıklar altında ele alındığı bu kıymetli eseri hac ve umreniz boyunca elinizden bırakamayacaksınız. Tavaf ve say'ın her bir şavtında okunacak duaların yan ısıra Mekke ve Medîne'de ziyaret edilecek yerleri renkli fotoğraflar ile tanıtan kitap tam bir rehber niteliğindedir.

İlmihâl dalında yazılmış olan kitap, her Müslüman'ın bilmesi gereken dînî bilgilerin büyük bölümünü içermektedir. Kitaptaki konular, okuyucunun anlayabileceği sade ve anlaşılır bir dilde yazılmıştır. Fıkhî konular hanefi mezhebine göre yazılmıştır.

İlmihâl dalında yazılmış olan kitap, itikad; Şafii mezhebine göre taharetten hacca kadar fıkhî meseleler ve bir kısım muamelat hükümleri gibi her mükellefin bilmemesinin caiz olmadığı zaruri bilgilerin çoğunu kapsamaktadır. Müellifin orijinal Arapça metninin yanında Türkçe tercümesinde oldukça sade ve anlaşılır bir üslup kullanılmaya çalışılmıştır.

Peygamber Efendimiz'in en büyük mucizelerinden olan İsrâ' ve Mi'râc hâdisesini konu alan elinizdeki bu kitap, özellikle de ülkemizde bu konuda uydurulan, inanç ve i'tikâd noktasında ümmetin içerisinde tefrikaya neden olacak yanlış kıssa ve bilgilendirmelerden uzak, dini delillere uygun olarak hazırlanmıştır. Büyük bir huzur ve rahatlık içerisinde okuyacağınız bu kitap İlâhiyatçı Araştırmacı Yazar Dr. Hıdır YEŞİLYURT'un 2004 yılında ilk baskısını yaptığı çalışmasının yeniden düzenlenen 8 baskısıdır.

Soru-cevap şeklinde istifadenize sunulan bu güzide eser, bir ilmihal görevi görmektedir. Kitapta, dinimizin temeli olan âkaidden hac ibadetine, abdestten namaza, zekâttan nikâha, günahlardan tevbeye, alışveriş ahkâmından oruç ibadetine varıncaya kadar yüzlerce konu; âyet, hadis ve icma'dan delillerle okurların istifadesine sunulmuştur. Özverili bir çalışmanın ürünü olan bu eser, bir rehber görevi görmektedir. İlim öğrenmek her Müslüman'ın üzerine farzdır hadisinden yola çıkarak, gayesi hâk ilmi öğrenmek ola

Asıl adı Mehmed bin Süleyman olan Fuzulî, 15. yüzyılın son çeyreğinde doğmuş ve yetişmiş; 16. yüzyılın başında Necef ve Kerbelâ toprağında, zaman zaman da Bağdad yöresinde eserler vermiş ve edebî kişiliğini kazanmış bir sanatçıdır. İyi bir eğitim gördüğü Türkçe, Farsça ve Arapça 15'ten fazla eser vermesinden anlaşılan şairin, bu üç dilde kolayca şiir söyleyebilme yeteneğine de sahip olduğu onun hakkında araştırma yapan uzmanların ortak görüşüdür. Kitabımıza Fuzulî - Türkçe Divan dememiz şundan dolayıdır: B

MELA MÛSTEFA BARZANÎ Û SEYYÎD QUTUB Yek ji wan şexsîyetên ku name ji bo Cemal Ebdûnnasir hi nart û jê xwest ku wî îdam neke jî Serokê Giştî yê Partîya Demok rata Kurdistanê Mela Mûstefa Barzanî bû. Ev agahîya veşartî ji aliyê Dr. Mûĥsin Ebdûlĥemid ve ji bo kanala Rûdaw tv'yê hat piştrastkirin. Dr. Mûĥsin Ebdûlĥemid ji kanalê re got; heyetek ji cemaeta îxwanên Îraqî çûne navbera tixûbên Îraq û Îranê û hevdîtin pê re kirin. Di navbera endamên heyetê de Nîzameddîn Ebdûlĥemid û Şêx Nazim 'Asim hebûn. Wan ji cen