Uykudan önce masal dinlemekten, prenslerin ve deniz kızlarının renkli dünyalarına kapı aralamaktan daha güzel ne olabilir? Hele bir de bu masallar, tatlı mı tatlı bir anneannenin kalbinden gelmişse... Altın kalpli bir balıkçıyı, meyve bahçelerinin her biri birbirinden tatlı meyvelerinin sohbetlerini ve Bobo ile Fino'nun maceralarını keşfetmeye hazır mısınız? Hem öğretici hem de çok eğlenceli bu masallar ile Benden Güzel Torunlarıma, Nevnihal Sevgilioğlu'nun tüm çocuklara armağanıdır.

Kim sevmez ki bu tatlı siyah beyaz tombikleri. Herkesin bakınca içini ısıtan, sevimli yönleri vardır pandaların.Kahramanımız Pandi, diğer pandalardan farklı olarak bambuyu sevmez. Onun bu özelliği hikâyemizin ilgi çekici ismini oluşturur. Kurabiye seven panda, olur mu sizce?Evet, evet çocuk bu sonuçta. Hangi çocuk kurabiyeyi sevmez ki?Bir annenin evladını beslemek için yaptığı özveri, pastacılıkla uğraşan tilkiye ilham verir ve onun dünya çapında tanınmasını sağlar.

Oyun Varsa Yağmur Hep Vardır. Arkadaşlarına Hazırladığı Küçük Sürprizi Hediyeleştirerek Vermenin Mutluluğu İçindedir. Yağmur Maceraları Diğer Kitaplarımızda Devam Edecektir.

Bu kitapta okuyacaklarınız yaşanmış gerçeklerin romanlaştırılmaya çalışılmasından başka bir şey değildir. İsimler değiştirilmiştir ve olaylar tamamen yazarın hayal dünyasında kurguladıklarından ibarettir. 12 Eylül'ü ve Mamak'ı merak edenler için bir küçük vesika hükmündedir. Mamak'ı her yaşayan başka türlü algılamıştır. Mamak cehennemini yaşamış mazlumlar gönül dünyalarında hisset-tikleri ile binlerce romana malzeme olabilecek acı hatıralarla doludur. Kimi sadece bir zulüm olarak algılar, kimi bir kahraman

Bu kitap 08:30 DİNMEYEN GÖZYAŞLARI FİLMİNİN ÇEKİLEBİLMESİ İÇİN YAZILMIŞTIR.Bana dini, Mevlana'yı istismar ediyorsun dediler. Bu kitapta hedeflediğim filmleri çekebilmek için kendimi istismar ediyorum var mı karşı çıkan? İçimden geldiğince yazmaya başladım. Yazdıklarımın bir Deneme olduğunu fark edince bu türün en büyük ustası Montaigne'nin kitabının önsözünde özetle şöyle dediğini gördüm: Eğer mümkün olsaydı karşınıza anadan doğma çıkardım. Bu kitapta size asla bir şey kanıtlama iddiam yoktur. Elimden geld

Keçiborlu ilçe merkezi ve köyleri olmak üzere birçok Türk Devri yapısı bulunmaktadır. Ancak bu yapıların birçoğu günümüzde kullanılmayıp insanlar tarafından tahrip edilmiş, restorasyonu yapılmamıştır. Yapılan çalışmada Türk Sanat ve Tarihi açısından önemli yere sahip olan cami, çeşme ve sarnıçlar detaylı olarak incelenmiştir.

Çatı katındaki sandığın içerisinde duran kar küresi keşfedilmeyi bekliyor. Bulut, balerin ile kar küresinde yepyeni bir dünyaya adım atıyor. Bakalım bu karlar ile kaplı dünya Bulut'u nereye sürükleyecek?

Babası çocuğu yanına çağırdı.Hani seninle uzunca konuşmuştuk. Sen uçurtmanın evini sormuştun. Ben de sana cevap vermiştim. O zaman bu cevaba kuşların evini de eklemiştim. Kuşların evi doğadır. O zaman yapmamız gereken bu kuşu da evine bırakmak.

Kitap sanki nefes alıp veriyordu. Sanki diyecekti ama, sanki değildi gerçekti. Kitabın kalp atışlarını işitiyor, soluklarının esintisini yüzünde hissediyordu. Zindan Medrese-i Yusûfiye, Hocası Mevlâna, dersin adı Aşk, imtihanı ise ateşte pişmekti. Ateş, ateş, ateş... Ey âşıkların Pîri, ateş deyip durmadasın. Bunun başka bir yolu yok mu? İlla ateşe mi girmem lazım!.. Balı suyun içine atıp karıştırdığınızda bal görünmez olur. Mevlâna hayatın içine atılan aşktı. Bu aşkı yudum yudum içiyor, kurtulmak istediği z

Varsın Allah'ım Varsın Birsin Allah'ım Birsin Sen Âlemler Sahibi, Ben Senin Aciz Kulun. Sen Elimden Tutmazsan, Ne Olur Benim Sonum? HAYY...

İki gün sonra çatışmaları devralan Tudeh, ordudan kaçan subaylar, İran Komünist Partisi ve İslamcı - Marksist gerilla grupları daha fazla kışlayı ve cephaneliği ele geçirdi. Son olarak İran merkezi istihbarat teşkilatı Savak'ın binası işgal edildi. Saat 14.00'da Genelkurmay Başkanlığı ordunun tarafsız kalacağını bildirdi ve 18.00'da ulusal radyodan bir duyuru yapıldı:Şu anki ses İran'ın gerçek sesi, bu, devrimin sesi. 2500 yıllık monarşi yok oldu.

Bir ülküye gönül vermenin yolu herkes susarken konuşabilmek, herkes pusarken ayağa kalkabilmek, herkes boyun eğerken dik durabilmek, herkes pes ederken yeniden başlayabilmekten ve herkes terk edip giderken o topraklara kazık çakabilmekten geçer. Çünkü bir ülküye gönül vermenin yolu, hiçbir ümit ışığı yokken dahi, gücünün son katresine kadar çırpınmaya devam edebilmekten geçer.Ne diyordu şair? Neler yapmadık şu vatan için! Kimimiz öldük kimimiz nutuk söyledik... Ben de naçizane olarak yazdım, çırpındım...

Elazığ'ın Gönül Mimarları konu itibariyle dini-biyografik bir eserdir. İçerik itibariyle Elazığ'dan baki aleme göçmüş, alimlerin, mollaların, evliyaların, öz yaşamlarını, menkıbelerini, kerametlerini, duygu ve düşünüşlerini içeren bir eserdir. Onların bütün dertleri Allah'ın (c.c) hoşnutluğu kazanmak, O'nun rıza-i ilahisine mazhar olmaktı. Gönüllerin ihyası, tefekkür ve tezekkür ihsanı için, ibret dolu yaşamları konu edinen bu kitaptan istifade edip, hakikat üzere yola çıkalım.

Hayalimiz hep temiz bir dünya oldu. Elinizdeki bu kitap çocukların çevreye karşı duyarlılıklarını geliştirip tertemiz bir dünya için yapılması gerekenleri öğretmek ve bizi bu hayale kavuşturmak için yazıldı. Daha temiz bir dünya için...

Bir varmış, hep varmış, yokluk nedir bilmeyen bir Aslan Kral varmış. Bu Aslan Kral ormanın en güzel ağaçlarının olduğu, derelerinden masmavi suların aktığı, yemyeşil çimenlerin olduğu bir yerde yaşarmış.

Bir Garip Çerkez Efe, Hasan Tahsin ya da gerçek adıyla Selanikli Osman Nevres. Yunan işgali sırasında kurtuluşa giden yolu aydınlatacak ateşin ilk kıvılcımını çakan adam. Tarihi gerçekler ışığında, bilinen doğrulara dokunulmadan yazılmış, doğumundan ölümüne kadar, kısa ama zorluklarla geçen bir hayat hikâyesi. Ben kendimi vatana adadım, günü geldiğinde kendimi düşünmeden feda edeceğim. Bu yüzden seni dul bırakmak istemiyorum diyecek kadar sevdalı ve bir o kadarda fedakâr bir delikanlı. Fransa Sorbonne Ünive

Öyle bir adam düşünün ki, geçmişi kahramanlıklarla dolu, Milli Mücadelenin başlangıcından itibaren mücadelenin en önünde çarpışıp Yunan İşgaline karşı Ege'deki sivil direnişin liderliğine kadar yükselsin. Etrafına topladığı eski mahkum, kanun kaçağı ve maceraperest adamlarla bir taraftan düşmana aman vermezken, diğer taraftan İç İsyanların bastırılmasında çok önemli görevler üstlensin. Ama bir gün merkezi yönetimle ters düştüğü için savaştığı düşmanına sığınıp hain damgası yesin. Elinizdeki bu kitapta Çerke

İlk aşk'tır Son Peygamber çünkü ilk yaratılandır. İlk aşk'tır çünkü Hz. Âdem'den önce Yüce Allah'ın en seçkin kulu olarak yaratılmıştır. Hz. Muhammed (sav), daha Hz. Âdem yaratılmadan önce nur âleminde ve arşın altında yüce Allah'ı tesbih ediyordu. Ve bunun kanıtı hazreti Muhammed'in (s.a.v) : Âdem, su ve çamur arasında iken ben peygamber idim sözüdür. Hz. Muhammed (sav), Allah katında kendisine peygamberlik veriliş bakımından ilk peygamberdir, ancak, gönderiliş bakımından son peygamberdir.

Kıyı plastik bidonlar ve pet şişelerle doluydu. Çöpler kıyıda oluşan hafif rüzgârla adeta kumun üzerinde dans ediyorlardı. Pet şişeler, bidonlar birbirine çarpıyor, sesleri korkunç bir uğultu çıkıyordu. Dalgalar, çöpleri üzerinden atmaya çalışıyordu. Asel gözleri dolu dolu kıyıya bakarken, kıyıda bir kaya çarptı gözüne ki daha önce hiç kaya yoktu burada.Kayaya doğru yürüdü, dalgalar üzerine vuruyordu kayanın. Kaya parçası güneş ışıklarıyla parlıyordu. Yaklaştı ve kayanın üzerinin kırmızı renkte olduğunu far

Her çocuğun, kış bastırıp tüm doğa beyaza büründüğünde temiz kalplerinden geçen bir duadır Kar Duası. Yanakları al al, gözleri parlak miniklerin sevinçle, mutlulukla koşuşuna neden olur sokaklarda, okul bahçelerinde... Mehmet Dağ'ın kaleminden Kar Duası büyüklerin hasretle anımsayacağı, küçük okurların kış mevsimini iple çekmesine yol açacağı iki tatlı öyküyü barındırıyor satırlarında.