Güneş Gezegeni D z s 'nin üçüncü kitabi olan Tohum İzciieri'nöe yine soluk soluğa bir serüven bitmek bilmeyen heyecan var. Korkunç sel baskınının üzerinden çok da zaman geçmeden fanus yaşayanları başka bir olayla sarsılıyor Deprem. Zaten kısıtlı olan yiyecek stoklarında baş gösteren tükeniş herkesi yeni bir arayışa itiyor Br efsane gibi kulaktan kulağa yayılan Tohum Bankaları'nı bulmak. Tabii iş yine Can ve arkadaşlarına düşüyor ve dış dünyada hem tehlikeli hem heyecanlı bir serüven daha başlıyor.

Ağa da dâhil herkes ne yapacağını şaşırmış. Kızı kimseler zaptedememiş, deli gibi koşmaya başlamış. Kız koşmuş, köylüler koşmuş. Derken nehir boyuna gelmişler. Neye uğradıklarını anlamadan kız kendini nehire atıvermiş. Ağa da Kilimciler sülalesini aşiretten kovmuş. Kızı o gün bu gündür ne gören ne duyan olmuş... Dağlarda dolaşan ve jandarmanın koyduğu tabelayı zaman zaman nehire atan meczup kadının o olduğuna inanıyorlar. Lanetlendiklerini düşünüyorlar ve köye gelen her yabancıdan korkuyorlar... Kazalar kız

Profesör Nedim Kaya'nın Kütüphanesinden Özgün, Melis ve Çetin'in okuduğu okula çocuk kitapları armağan edilmiştir. Ancak bu kitapların arasına çok önemli bilgiler içeren bir kitap karışmıştır. İşte bu kitabın peşinde olanlar çok büyük mücadeleye girişirler. Bazı kişiler iz bırakmadan ortadan kaybolmaya başlar.Özgür, Melis ve Çetin bu bulmacayı çözmeye karar verirler ve zorlu bir mücadelenin içinde bulurlar kendilerini. Macera nasıl bitti diye sormayın. Siz eğer merak ediyorsanız kitabın ilk sayfasına gelin.

..ve Aslı iki kız kardeş. Anne ve babalarının boşanmasıyla başlayan yeni yaşamları... Aslı Erdem'le karşılaşır, sevgiyi bulur. Sevginin peşinden koşmaya başlar. Bazen mutlu, bazen ğ mutsuz, bazen yalnız, bazen umutsuzdur. Ama hep sevgi- , nin sihrine inanır. Annesinden gün geçtikçe uzaklaşmakta, sorunlarını onunla paylaşmaktan kaçınmaktadır. En iyi dert ortağı arkadaşlarıdır.

Yüreği umutla dolu Esra'nın büyüme savaşı. Ablası, üvey annesi, babası ve sevdiği gençle yaşadıkları. Sıkıntıları, yalnızlıkları, yaşamını dolduran arkadaşlıkları... Bu kitapta Esra, kendi dünyasını size açıyor. O da sonunda sevebileceği biriyle karşılaşıp duygularının peşinden sürüklenip gidiyor.

BİR ZAMANLAR İKİ VADİ ARASINDA, TAŞ BİR EVDE CEKO ADINDA MİNİK, ŞİRİN BİR ÇOCUK YAŞARMIŞ. CEKO'NUN GÜNDÜZLERİ DİĞER ÇOCUKLARDAN HİÇBİR FARKI YOKMUŞ, AMA GECELERİ HİÇ UYUYAMAZ, SABAHLARI ÇOK YORGUN KALKARMIŞ ÇÜNKÜ VARLIĞINDAN BİLE HABERDAR OLMADIĞI UYKU HIRSIZI PONİKA UYKULARINI ÇALARMIŞ. İŞTE BU KİTABIMIZDA CEKO'NUN UYKUSUNU ARAYACAK, UYKU HIRSIZI PONİKAJLA MACERASINA TANIKUK EDECEKSİNİZ, İYİ OKUMALAR..

Kırmızı Motosiklet'i çok sevdiniz. Emir'le Gamze'nin maceraları sizin de her gün yaşadıklarınızdan pek farklı değil. En güzel yanı, bu romanın her yaştan okuyucu tarafından okunması. Belki de bu kadar çok sevilmesinin nedeni gerçek bir yaşam öyküsü oluşu. Bu kez 'şey' sözcüğünü kullanmadan yazarak size olayları anlatmaya çalıştım. Olaylar mı? Çok eğlendirici, duygusal ve yeni dostluklarla dolu. Gamze hep haşarı, ama genç bir kız olma yolunda. Emir ise artık bir liseli...

Asya, lise ikiye devam eden on attı yaşında bir genç kız. Bütün yaşamını elektronik posta ve chat üzerine kurmuş. İnternetten tanıdığı, yüzünü görmediği ve bir kez resmini aldığı Kenan'la paylaşıyor tüm dertlerini. Çok geçmeden, düşünde yarattığı sevgilisinin sınıf arkadaşlarından biri olduğunu anlıyor. Onunla çıkmadan çıkıyormuş gibi yaşıyor. Sanal bir dünya üzerine yaşamını kuran Asya, bir yandan da, çok sevdiği ve kendisine yön gösteren bir kitabı yazanna imzalatmaya çalışıyor. 0 imzayı alana dek yaşadık

Karlı kış günleri geride kalmış, ilk kardelenler gün ışığına ulaşmıştır. Yayla zamanı gelmiştir artık. Bu yıl Güney de yayla yokuşudur. Heyecan içinde kıvranır günlerce. Çünkü bu yolculuğa ilk kez katılacaktır. Var gücüyle kendini kanıtlamaya çalışır. Tüm uğraşları 'artık büyüdüm' diyebilmek içindir. Usta yazar Hamdullah Köseoğlu bu romanında ilk gençlik dönemi gelgitlerini yaşayan Güney'in kahramanlığa dek uzanan öyküsünü anlatırken kelimelere kanat takmakla kalmıyor, tadına doyulmaz bir öykü anlatmayı da

Cancan sizin sokağınızda oturuyor. Onu her gün görüyorsunuz. Belki de kapı komşunuz. Bilmem daha önce tanıştınız mı? Nelerden hoşlandığını, nelere kızdığını öğrendiniz mi? Haşarı mı, akıllı bıdık mı, anladınız mı? Hayır mı? Öyleyse bu kitabı okumaya ne dersiniz? Böylece Cancan'ı tanıyacak, arkadaşlarınızdan birine ne çok benzediğini şaşkınlıkla göreceksiniz. Bir sır vereyim mi? Belki de Cancan sizsiniz

Dünyanın Yedi Harikasına Sihirli Yolculuk serisinin bu ilk kitabında, Babilin Asma Bahçelerine sihirli bir yolculuğumuz var! Kral Nabukadnezarın görkemli sarayını, o ünlü Babil Kulesini ve güzeller güzeli Kraliçe Amyitis için yapılan harika bahçeleri görmeye ne dersiniz? Hangi çocuk Dünyanın Yedi Harikasını yakından görmek istemez ki? Kahramanımız Alper, sadece görmekle de kalmıyor ve oralarda yaşıyor, türlü maceralarla karşılaşıyor ve sımsıcak dostluklar kuruyor. Hem de zamanımızdan binlerce yıl önce; M.

Günümüzden pek de uzak olmayan, Birinci Dünya ve Kurtuluş Savaşları'ndan sonraki dönemler... Savaşların esintileri arasında kalmış Tomris'in ailesi, türlü zorluklarla baş edip barış yıllarında yaşantılarını düzene koyarlar. Herşey yolunda gidiyor derken, bir anda alt üst olur. Ardından İkinci Dünya Savaşı çıkar. Türkiye bu savaşa katılmasa da büyük yokluklar, korkular, olumsuzluklar herkes gibi onları da etkiler.

Takım Ruhu üçlemesinin ikincisi olan bu kitap, sokak basketbolünü resmederken, on yıl önce yarım kalan birlikteliğin yeniden canlanışını ve sevgi dolu bir mücadeleyi de esas almaktadır. Birinci kitap, küçükler basketbol takımında mücadele eden öğrencilerin arkadaşlığına ve okul yaşamına tanıklık ediyordu. Yıllar önce, zorlu maçlardan sonra, tam final maçına gelinmişken, Pınar koç ansızın ortadan kaybolmuştu. Öğretmenlerini bulmak ise okulun öğrencilerine kalmıştı. Garip ve tehlikeli polisiye olayların içeri