DİRENİŞ yaşanmış yaratıcı, ezber bozan bir hayat hikâyesidir. Tozpembe bir yolda yürürken sonundaki uçurumun, depremin, fırtınanın bırakacağı enkazı nereden bilebilirdi ki... Hiçbir şey hayatta garanti değildir. Düşüncelerinin sert kayaya çarptığı inişin başlamış olduğu bir dönemde yazar direnişi başlatır. Doğru insanlarla olmak hayatı kolaylaştırırken, paraya zaafı olan, karakteri zayıf insanlar dostunun, yol arkadaşının gözünün yaşına bakmadan sattığını yaşayarak öğrendi... Yaşamak için bırakılmış yön bak

Gecenin bile sonu var, sabah oluyor. Yalnızlığın sonu yok mu? Mevsimlerin bile sonu var, kıştan sonra bahar geliyor. Yalnızlığın sonu yok mu? Dünyanın bile sonu var, kıyamet kopacak. Yalnızlığın sonu yok mu? Zenginliğin bile sonu var, insanlar iflas ediyor. Yalnızlığın sonu yok mu? Hayatın bile sonu var, insanlar ölüyor. Yalnızlığın sonu yok mu? Gurbetin bile sonu var, insanlar yurduna dönüyor. Yalnızlığın sonu yok mu? Her şeyin bir sonu var, diyorlar. Yalnızlığın sonu yok mu?

Ahlakın, kurallarla birlikte düşünülemediği bir zamanda yaşıyoruz. Ahlakın ne olduğuna dair müphem düşüncelere rağmen yine de ahlakın mevcudiyetinden kuşkulanmıyoruz; ahlaki olguların varlığına eminiz. Bizler iki ayak üzerinde doğrulup yürümek üzere evrimleşmiş canlılarız. Ahlaki olgular da insan var oluşunda iki ayak üzerinde yürümek gibi kökenseldir. Bu durumda ahlakı dış erkli olarak kavrayanlayız; onu içerden başlayarak kavramamız gerekir. Kökenlerdeki ahlakın kurucu topluluğu olmaya en güçlü aday, pal

Merhaba, ben Ece. Ailemle seyahat etmeyi, yeni yerler görmeyi, öğrenmeyi ve paylaşmayı çok seviyorum. Bu seyahatimizde bize katılmak ister misiniz?

İnal bu çalışmasında Türkiye'de basketbolun, yabancı antrenör ve oyuncuların katılımıyla giderek artan kulüp başarıları ve seyir keyfine karşın, üretilmeyip tüketildiğini iddia ediyor. Kişiliği, bilgi ve deneyimi ile basketbol dünyasında eşsiz bir antrenörlük konumuna sahip Aydın Örs ile Anadolu Efes Kulübü'nün altyapıya verdiği önem sayesinde; doksanlı yıllardaki basketbolumuza nitelik sıçraması kazandıran katkısının, bir türlü zenginleştirilemediğini gündeme getirerek tartışmak istiyor. Basketbolumuzda ya

Bu çalışma, emevicilerin ilahlaştırdığı Buhari'nin yazdığı hadis kitabında yer alan hadislerin birçoğunun uydurma olduğunu Kur'an'ın ayetleri ışığında kanıtlayarak Buhari'ye cahilce verilen dokunulmazlığı kaldırmayı hedeflemektedir. Ne yazık ki emeviciler Kur'an'ın dinini bizzat Kur'an'dan öğrenmediklerinden ötürü Buhari'yi adeta Allah'ın konumuna yükselterek onun yazdığı hadis kitabını Kur'an'a eş tutmaktadırlar. Emeviciler her ne kadar dilleriyle Allah'tan başka ilah yoktur, deseler de sergiledikleri tavı

O'na yönelenler olarak O'ndan sakının, namazı/duayı yerine getirin ve müşriklerden, Dinlerini fırkalara ayırmış/parçalamış ve mezhepler/tarikatlar haline gelmiş olanlardan olmayın. Her hizip kendilerinde olanla sevinir.

Türkiye'de yaşayan insanların çoğu Kur'an'ı bildiğini zannetmekte ancak maalesef Kur'an'ın üzerinde derin derin düşünmeye vakit ayırmak yerine insan ürünü olan ve Emevi uydurmalarıyla dolu ilmihal kitaplarını ve tefsirleri okuduklarından Kur'an'ın emir ve yasaklarından tam anlamıyla habersizdir. Bu sebeple Türkiye'deki insanların birçoğu Kur'an hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibidir. Bunlara ek olarak İslam Dini tek kaynak olan Kur'an'dan öğrenilmediğinden ne yazık ki bugün Kur'an'ın dini konusunda t

Bu çalışma Emeviler tarafından uydurulan hezeyanların deşifre edilmesine ve Kur'an'ın hakikatlerinin beyan edilmesine katkı sağlamak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu eser, Kur'an'ın açıklayıcısı şeklinde değerlendirilmemelidir zira Kur'an kendi kendini açıklayan, başka bir deyişle tefsir eden bir kitaptır. Kur'an kendi ayetlerinin en güzel tefsirini bizzat kendi yapmakta ve Kıyamet Suresi'nin 19 ayetinde Hz. Peygambere hitap yoluyla bütün insanlığa kendisinin tefsir edilmesinin Allah'ın üzerine düştüğünü ifad

Bu eserin amacı mecaz anlamda bir kalp hastalığı olan ateizm ve deizmi sadece Kur'an'ın ayetlerini esas alarak tedavi etmektir. Allah, başta Bakara Suresi'nin 7 ayeti olmak üzere sayısız ayette ateistlerin ve deistlerin kalplerinin mühürlü olduğunu belirtmekte Bakara'nın 10 ayetindeyse içi inkarcı dışı Müslüman olan insanların kalplerinde bir hastalık olduğunu ve bu hastalığın da sürekli artığını ifade etmektedir. Bu eser, Kur'an'ın verilerine dayanarak ateizm ve deizmin ciddi bir kalp hastalığı olduğu gerç

Şunu bir açıklığa kavuşturalım. Şu anda, evet tam bu anda hikâyenin sonuna geldik. Yani hikâye bitti. Sadece düzgün nefes alıp vermeye çalışıyorum o bile çok zor geliyor. İlk önce size bu anı, yani hikâyenin sonunu anlatmam lazım. Evet bir hikâyeye sonundan başlanmaz, bunu bilmediğimi mi sanıyorsunuz. Kızsanız da bunu yapmam lazım. Çünkü bu öyle bildiğiniz gibi başından başlayarak anlatılacak bir hikâye olmadı. Bu arada manzara gerçekten müthiş, Ahenk Gezegen'inin kalbindeyim. Buradan çıkmamıza izin verirle

'Din Arkeolojisi' konulu bir sempozyumda sunum yapmaya hazırlanan Eren Derviş, kendini bir cinayetin zanlısı konumuna düşen Hacer Haran'a yardım ederken bulur. MİT Ortadoğu sorumlusu İbrahim Dizdar'ın nişanlısı olan bu güzel kadına yaptığı yardım, bir deist olan Eren'i Tanrı'ya açılan bir savaşın tam ortasına çekecektir. Kendini bir anda ülkeye sokulan beş bombanın bulunması ve kaçırılan üç semavi dinin temsilcilerinin kurtarılması olaylarının içinde bulan Eren, başına gelen tüm bu karmaşadan Nuh Nebi'den k

Zaman; günümüze göre, geçmişte ve şu an geleceğe göre ve bu doğrultuda canlılar tarafında kullanılmaktadır. Gelecekte öylesine bir bilim ve teknolojiye ulaşıldığında ise geçmişte geçici evrenler bazında kullanılmış olacaktır. Yine bu anlamda cansız olan zaman akıllı canlılar tarafından canlı zamana dönüştürüldüğünde (bu olası bir tahmindir) günümüzün yapay zeka - insan ilişkilerinden çok daha farklı, daha karmaşık, daha üst düzey vb. durum ve yapılar söz konusu olacaktır. Bu durumda ise canlı zaman günümüzd

Hayatlarının sonuna dek unutamayacakları o çığlıkla, yürekleri bir kez daha dağlandı çocukların... O gün bir kez daha anlamıştı Tıfıl, ne kadar çok acı çekerse o kadar acı, duyulmaz oluyordu...

ALDIRMA GÖNÜL - Yazar Sabahattin Ali'nin yaşamından kesitler sunan oyun, Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan bazı olayların eşliğinde gelişerek, acı sonla biter. Ünlü yazar, yanlış anlayışın ve fanatizmin kurbanı olarak öldürülmüştür. BARIŞ MASALI - Oyun, BM'in seçtiği, dünyaca ünlü ve konunun uzmanı olan kişilerin, dünya barışını sağlamak için, iyi niyetli çalışmaları anlatılırken, süper gücün kendilerine destek değil, köstek oluşunu işler. Bu nedenle oyun, toplantıların başarısızlıkla sonuçlandığını anlat

Ölümün ağırlığını sırtındaki yüklerden daha hafif bulan Bahir, kendisi gibi hamallık yapan kuzeni ve dostları ile birlikte zorlu bir yolculuğa çıkar. İstanbul'dan Afrika'ya uzanan ortaklık, gizlenen sırların açığa çıkmasıyla çatırdamaya başlar...

Değerli Dostlarım, öyle bir konuya parmak basmışım ki, bilgi denizinde yüzüyorum. Sizlere anlatmaya çalıştıkça kendim de Süt Yolu olarak bilinen Samanyolu'nun o muhteşem cazibesine kapılıp hayaller kuruyorum. Aşk tanrıçası Helen ile Samanyolu'nda kol kola gezinti yaparken, bu aşka şahit olan yıldızlar göz kırpıp sanki yolumuza güller serpiştiriyor, rengarenk aşk yolumuz sanki Cennet bahçesine giden bir yolmuş gibi hayal kuruyorum. Bir yol gözüküyor sonsuza giden, bu yol Güneş'in rengarenk ışıklarıyla aydınl

Hani insan bazen gereksiz boş konuşur ya, sonradan anlar lafın nereye gittiğini ama söz çıkmıştır bir kere ağızdan. Düşünmeden sarf ettiğim bir çift söz hayatım boyunca derin yaralar açtı gönlümde. Evladım yavrumla sınandım, rabbim beni imtihanın en zoruna tabii kıldı. Aslında vicdan azabı ve imtihan olduğunu sandığım şeyin benim için cennete açılan bir kapı olduğunu sonradan anladım. Okuyan herkesin hayatından bir şeyler bulduğu, ben de böyle benzer olaylar yaşamıştım diyeceksiniz.

* Nasıl sevsin ışıktan aydınlıktan kaçan şulmus şeytan, Yalnızlığın çıkış kapısı güneş dili pırıltısıyla sevgiye açılan günaydını. * Nasıl sevsin, isli iblisin, tuzak kuran Tiranlı soyu, Kurtarıcı, yolaçan buzkıran gemisi günaydını. * Nasıl sevsin anasına, kızına tanıklık vermeyen, Ira aşağılayan dine aldanıp, Yediğinden, giydiğine, Ana dilinden, ağzından çıkan, 'Tengri Biz Menen' dediği söze değin Karışıp zulmetmeyi, tebelleş olup soluk aldırmamayı, din sanan, * Nasıl sevsin günaydını Kişinin ıra

Su'nun yolunda gitmediğini düşündüğü hayatı, beklemediği bir iş görüşmesinden sonra değişmeye başlayacaktır. Yaralı bir hayvan için yaralı bir yürekle ona yardıma koşan liseli gençle birlikte hayatın bilmediği bir yönüne tanıklık ederken, görünmez bir el ona destek olacaktır. Yaşamını değiştirmek adına yelken açtığı yeni tecrübelere yol alırken sığındığı liman, çiçekli yolun kapısıdır.