Atlar suya doydu, başlarını oluğun teknesinden kaldırdı, sıcak etkisini kaybetti, gün renk değiştirdi, griye döndü. Adam atını çekti, bindi atına, etrafına baktı, neredeydi, bir an yönünü şaşırdı, dalmıştı. Atını kendi etrafında döndürdü, kendisini toparladı. Aklına adam geldi, deliye döndü, ağaçların arasındaydı, sadece gökyüzünün maviliği görünüyordu, gökyüzünün o sıcak aydınlığı yoktu. Kayaların arasına daldı, ilerledi, sürdü atını, çok güzel bir atı vardı, öyle ki iğnenin deliğinden geçer, cinsindendi.

Deniz bugün çarşaf gibiydi, durgundu, hiç kıpramıyordu. Kıyıya vuran dalga da çok cansız, cılız; ancak üç beş karış sahile uzuyor, sahili yalıyor, sonra kumları denizin içine doğru çekerek çıkardığı bir hışırtıyla kayboluyordu suyun içerisinde.

Begüm kendini bırakma her zamankinden daha çok birbirimize ihtiyacımız var, hayatım savrulma, biz her saniye yanındayız. Sen ne kadar çok zayıf kalırsan o kadar çok erir yok olursun. Dirençli olacaksın, dirençli duracaksın, ayakların yere sıkı basacak artık sen varsın. Hiç böyle olsun istemezdim ama önüne geçilmiyor böyle olması lazımmış böyle oldu. Hayatım seninle konuşulacak çok şey var ama daha erken.

Burak dikkati yolda, bikini mayosunun içerisinde Saime'yi tepelerinden vuran güneşin altında ki suyu ılık bir hale getirmiş, güneşin ılıttığı berrak suyun derinliklerinde, daha henüz güneşe çıkmış vücudunun, beyaz görünen teninin güzelliğiyle bir balık gibi yüzüyordu. Suyun altında nefesini uzunca bir zaman tutmuştu, nefesi daralınca de suyun yüzüne çıktı, kıyıdan uzaklaşmış açıklardaydı. Burak'a suyun yüzünde dengesini sağlayıp kusursuz bir görüntüyle vücut hatlarını kullanıp da kıpırdanarak, yüz hatlarınd

Abla Aylin meselesi eskide kaldı, doğrusunu söylemek gerekirse yok farkları birbirinden, bir fabrikatör oğlu da o bulsun kör topal sarhoş berduş, hırlı hırsız demez atılır. Bunların ölçüsü insan değil, ölçüleri para, ölçü para olunca da bu işler böyle oluyor. Bunların ikisine göre de değilim, ölçüleri tutmuyor, Aylin geldi seni karısı, beni oğlu bildi bana atıldı, baktı ki öyle değil, kendini çekmek istedi çekemedi, Selma çevresinde dolanıyor kıskandı hatta bunu benimle tartıştı bile, Abla bunu aklından çık

Şu an içim içime sığmıyor, bu halimin sevinçten ileri gelmediğini biliyorum. Kendimde değil gibiyim, başım zonkluyor, kafam karma karışık. Sevineyim mi, üzüleyim mi? Bilmiyorum. Anlatacağım bazı şeyler çok özel olsa da seninle paylaşmak istiyorum, belki biraz rahatlarım, düzgün bir nefes alırım diye düşünüyorum ve sana açılmak istiyorum. Şimdi dinle beni sevgili arkadaşım!