Küçük çocuklar, yaşadıkları ancak söz diliyle anlatmakta zorlandıkları veya anlatmadan korktukları sıkıntılarını farkında olmadan bilinçaltının etkisiyle çizdikleri resimlere yansıtırlar. Çocuklar gördüklerini değil, düşüncelerini ve hayal ettiklerini çizerler. Bu gerçeği bilmeyen anne babalar ve çocuktan sorumlu kişiler çocuk resimlerini bir şeye benzetemez, bir anlam veremezler. Gerçekte, okuyabilen için, çocuk elinden çıkmış en basit bir çizginin bile anlamı vardır. Mesela, çocuğun kaleminden çıkan

Her çocuk, yapısı gereği kendine has özellikler taşır. Bu nedenle çocuğun yetiştirilmesi özel bir eğitim tecrübesi ile sağlanır. Ancak bu da çocuk eğitimi ile ilgili temel bilgileri özümsemekle mümkündür. Bu kitap size bu temel bilgileri sade bir dil ile vermeyi hedeflemektedir.

Her Yaştan Çocuk Sahibi Ebeveynler İçin: ÇOCUK DAVRANIŞLARINDAKİ KORKUYU TANIMA VE BAŞETME YOLLARI Çocuğunuzun Davranışlarındaki Şifreyi Çözme Çocuğunuz sınav stresi mi yaşıyor? Ya da yalnız uyuyamıyor, kardeşini kıskanıyor, iştahsızlık çekiyor ve hırçın mı? Herkes çocuğunun davranışlarını gözlemleyerek yaşadığı korkuların şifrelerini çözme becerisine sahip olmak ister ancak bunun yollarını bilimsel gerçeklere ve otuz yıllık gözlemlere dayanarak öğrenmek isyenler için Sabiha Paktuna Keskinin size bazı ö

Bu kitap, ister bir romantik ilişkide ister evlilikte olsun ortaya çıkabilecek uyum sorunlarını, çatışmaları, öfke patlamalarını, güç dengesizliklerini, stresi, yoğun kaygıyı, depresyonu, eşe ve çocuklara yönelik şiddeti ve bu sorunlara yönelik çözüm yollarını incelemektedir. Eşlerin birbirlerinin davranışlarına yönelik açıklamalarını/ atıflarını, algılarını ve bu algıların ya da açıklamaların yaşadıkları ilişkinin kalitesini, uyumunu ve doyumunu nasıl etkilediğini gözden geçirmektedir. Boşanmanın gerek "eş

Evliliğe hazır mıyım? Niçin evlenmeliyim? Flörtsüz evlilik olur mu? Aşk olmadan evlilik yürür mü? Eşimi tanımak için ne yapmalıyım? Eşimin ailesine nasıl davranmalıyım? Eşim beni aldatır mı? Anne-babalık öğrenilir mi? Aile kurumunun yıkılmaya yüz tutması, aile bireyleri arasındaki bağların zayıflaması, cinsel suçlardaki artış aile üzerinde yeni baştan durulması gerektiğini gösteriyor. Bu kitap, aileye ilk adım olan evliliğin biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel temellerini irdeliyor. Yaşanmış

Kadın sarsıldı. Hiçbir şey söyleyemedi. Hatta kendi özüyle bile konuşamadı. Duruyordu öylece. Bir süre sonra, düşünceleri söküldü yavaş yavaş. Anlatmak, dedi içinden. Sanki yaşantımız, salt bir düğümü çözmeye bağlı. Yüzlerce, binlerce olay iç içe oysa. Bugünü nasıl kavrayabilirim, bugünü yaşarken? Edebiyatımızda daha çok Güneydoğu'nun ağalık sistemi, töre, topraksızlık, işsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik gibi sorunlarını işleyen usta öykücü, usta romancı Bekir Yıldız, bu kez evlilik kurumuna evrensel bir ele

x

Çocuklarla Doğru İletişim Kurmak, aile içi mutluluğun anahtarıdır. Çocuk doğurmak, insanın genetik materyalini geleceğe aktarma içgüdüsüne hizmet eder. Sağlıklı çocuklar yetiştirmek emek ister. Emek verilmiş her şey, bir eserdir. Geleceğe bir eser bırakmak, insan yaşamının muhasebe dönemini huzur içinde geçirmesini sağlar. Ölümü kabul, kolay değildir. Geçmişlerinden onur duyan eser sahipleri bu olguyu rahatlıkla kabul ederler. Yaşlanmaktan ve dolu dolu yaşanmışlıklardan kazançlı çıkarlar. Çocuklarla Doğru

Dr. Kağan Kocatepenin kitabını keyifle okudum. 9 Ay 10 Gün özenle kaleme alınmış bir eser. Arkasında bilgi, deneyim ve yetenek gizli. Sevgili Kağan´ın son birkaç yılda anne ve baba adaylarının tümü her zaman pek de kolay olmayan binlerce sorusuna doğru cevaplar bulmaya çok zaman ayırdığını iyi biliyorum. Kanımca, zor sorulara o zamanlar hazırlanan titiz cevaplar, bu kitabın altyapısını oluşturmuş ve böylece eserin kalitesi çok yükselmiş. Bilginin yararlı olması için, doğru olması, iyi özümlenmesi ve anla

Oyun çocukların fiziksel, zihinsel, sosyal-duygusal sağlığına katkısı nedeni ile gelişimleri için gereklidir. Ayrıca, annebaba-çocuk ilişkilerini özellikle 0-3 yaşları arasında geliştirmek için geniş fırsatlar sağlar. Çocukla birlikte oynanan oyunlar anne babaların koşulsuz sevgisini çocuklarına göstermesinin etkin biryoludur. Kitapta, çocuğun doğumundan 6 yaşına kadar hareket, zihinsel, sosyal-duygusal ve dil gelişimlerini desteklemek için alan yazınından taranan ve çocuğun gelişimine yönelik olarak oluştu

Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu, 1976 yılında Politika gazetesinde tefrika olarak yayımlandığında, gerçekçiliği ile Sevgi Soysal`ı 12 Mart`ın simge yazarı yapmıştı. Faşizmin olduğu kadar, insancıllığı ve yaşamı yadsıyan bir devrimciliğin de, aslolanın hayat olduğunu en iyi bilen kadınlar karşısında düştüğü durumları anlatan bu kitap, Sevgi Soysal`ın ince alaycılığının belki de en yetkin örneğidir...

Okul öncesi dönemde oyun ve arkadaş ihtiyacı karşılanmayan, beton evlerde, dört duvar arasında yetişen çocuklar, okula uyum sağlamakta zorlanırlar. Annesinin dizi dibinden ayrılmak istemeyen, okul korkusu yaşayan, aileye bağımlı çocuklar, oyuna ve arkadaşa alışık olmayan, biz bilincine ulaşamamış çocuklardır. Mesleğiniz ne kadar zor, ev işleriniz ne kadar çok olursa olsun, çocuklarınıza zaman ayırmalısınız. Ayıracağınız zamanın süresi değil, kalitesi önemlidir. Ayırdığınız zaman kısa süreli de olsa, eğer

0-5 yaş arası çocuklar için oyun, oyuncak ve etkinlikler: Okuyuculardan büyük ilgi gören, dolayısıyla önemli bir boşluğu doldurduğu aşikâr olan kitabımızın bu ikinci baskısında, bütün metin yeniden gözden geçirilerek güncellendi ve yeni bir kapakla okuyucuların beğenisine sunuldu. Bu kitap, çocuğunuzun yaşı ve becerileri doğrultusunda, yıllarca değerini koruyabilecek en uygun oyuncakları seçmenize yardımcı olacaktır. Bir nesne ne kadar basit olursa olsun bebek için yenilik taşır ve küçük bir çocuğun oyunl

´Sevincin Sırrı´ dizimizin dördüncü kitabı ´Çocuk Müzesi´. Kahramanımız Sevinç Teyze, tatilini geçirdiği kasabada, çocuklarla ilgilenmeye devam ediyor. İlginç fikirleriyle çocukların sevgisini kazanan Sevinç Teyze, bu kez büyük bir proje hazırlar. Bir çocuk müzesi.: Kocaman, bahçe içinde bir bina. Bahçesinde bütün oyunlar oynanabilecek. Binanın bir katında çocuk kitapları ve dergileri bulunacak. Unutulmuş çocuk oyunları araştırılacak. Bir katında ise çocukla ilgili her şey sergilenecek. Bu proje çocukların

Meg, Jo, Beth ve Amy... Louisa May Alcott`un bir klasik olmuş romanı Küçük Kadınlar`ın bu dört unutulmaz karakteri yepyeni öyküleriyle yeniden aramızda! Meg, kusursuz bir genç hanımdır. Bir gün asla reddemeyeceği bir davet alır ve o güne kadar kendisine öğretilen şeylerle duyguları arasında sıkışıp kalır... Afacan bir erkek çocuğu gibi hareket etmekten bir türlü vazgeçemeyen Jo, artık ailesinin sözünü dinleyip daha ağırbaşlı davranmak istemektedir. Mutsuz olmak pahasına... İyi huylu, tatlı Beth, New York

Acı veren bir ayrılık, bir boşanma ya da sevilen kişinin ölümünden sonra yeniden başlamak insan yaşamının en zor deneyimi olabilir. Yirmi sekiz yıl boyunca binlerce kadın ve erkeğe danışmanlık hizmeti verip, yüreklerini tedavi ederken en iyi seçimleri öğreten John Gray, yaşamlarının belirli bir döneminde yalnız başına kalanlara rehberlik edip, huzura kavuşmalarını ve geliştirdiği tedavi yöntemleri, bizleri tatmin edecek sevgiyi bir kez daha bulmanıza yardımcı olacak.

Jo, halının üzerine uzanmış, ``Hediyesiz Noel olur mu hiç?`` diye söyleniyordu Meg, eskimiş giysilerine bakarak içini çekti ve ``Fakir olmak ne kötü!`` dedi. Küçük Amy burnunu çekerek ``Bazı kızların bir sürü şeyi varken bazılarının hiçbir şeyinin olmaması bana hiç de adil gelmiyor,`` diye onlara katıldı.

Vittorino Andreoli, 1940 yılında Verona´da doğdu. Padova Üniversitesi Tıp Fakültesi´nden mezun oldu. İngiltere´de, Cambridge Üniversitesi´nde ve ABD´de, Cornell Üniversitesi´nde çalışmalarını yürüttü. Aynı zamanda Milano Üniversitesi Farmokoloji Enstitüsü´nde asistanlık yaptığı dönemde nöropsikofarmokoloji araştırmalarına yöneldi. Kısa süre sonra da insan davranışları konusu -özellikle de ergenlik çağındaki gençler- en büyük ilgi alanı haline geldi. Nöroloji, ardından da psikiyatri alanlarında uzmanlaştı.

Bu kitap, tanrı-analar çağında, kadınların dünyayı kendi görüşleri doğrultusunda yorumlayıp bir felsefe oluşturduklarını, evrensel bir dil yarattıklarını; günümüzde sanat alanında kullanılan imgelerin, simgelerin de onların bu felsefesinden çıktığını sözcük bağıntılarından hareket ederek kanıtlamaya çalışmaktadır. Bugün hemen her dilde kadınlar tarafından yaratılmış ve yazısız tarihin izlerini taşıyan pek çok sözcük ve kavram vardır. Evrensel tanrı-ana dilinin içinde en geniş yer kaplayanlar ise M ve N harf

Sevimli Canavarlar ve Max, Korkunç Aile adlı yeni bir serüvenle yine karşımızda. Max, annesiyle babasının kendisine değil de ablası Dodo´ya inanmalarından da, ablasının kendisine kötü davranmasından da bıkmıştır artık. Evden kaçmaya, korku tünelinde yaşayan canavar dostlarının yanına sığınmaya karar verir. Gider, ama orada kimseyi bulamaz. Çaresizlik içinde evine dönerken, sokakta bir küçük köpekle karşılaşır. Alıp eve götürdüğü köpeğe Drakula adını verir. Evdekiler, önce köpeği istemeseler de sonunda kalma