Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 353 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Cumhuriyetin ilk yıllarında, Ankara’da, Ayaşlı İbrahim Efendi adında biri, dokuz odalı bir apartman dairesini oda oda kiraya vermektedir. Bir köy ağasının oğlu olan Ayaşlı İbrahim, eşkıyalık, zaptiye çavuşluğu, arzuhalcilik, otelcilik, vb gibi türlü boyalara boyanmış bir adamdır. Odalarda, kadın, erkek, genç, ihtiyar, evli, bekâr çeşitli insanlar oturmaktadır: Ayaşlı’nın apartman katında geçen hayatı anı biçiminde yazan bekâr bir banka memuru; eski bir çiftlik sahibi olan yaşlı Hasan Bey; eski konsoloslard
70 TL.
Bu kokona karısı geleli bizim yalıyı periler istila etti. El ayak hemen çekilir çekilmez ne hikmet bilmem, şu sofadaki lamba kendi kendine sönüyor. Ortalık zifirî karanlık kesiliyor. Ondan sonra evin içinde bir pıtırtı bir çıtırtıdır gidiyor... Şu yalıda doğmadımsa büyüdüm. Şimdiye kadar buralarda ne cin vardı ne şeytan! Ben biliyorum ya! Bu pıtırdayan şeytanlar murabiye midir, kurabiye midir, matmazel midir, müptezel midir, ne karın ağrısıysa işte o karının fistanından dökülüyor. “Hikâyede elbette zamanın
55 TL.
"İnandım aşk da bir mavidildir, şiir de. Uzaktaki mavi kıza sıcak mavi mektup yazmak için tuttum anılardan da öncesini aradım. Çocukluk anılardan da öncedir. Ve aşk şiirden önce çocukluk gerektirir. Aşk olunca çocukluklar değiştirilir... Aşk deyip susmak mavi deyip susmak gibidir. Küçük kız çocukluğun içindedir, çocukluk şiirin içindedir; mavi kız olur, aşkın içindedir. Sıcak mavi bir mektubun içindedir. Bazı mektuplar şiirden ıslanır, bazı mektuplar aşkla ısınır. Bu mektup hem sıcak hem mavidir."
140 TL.
Tükendi
“1953’te Sait Faik, ikinci Türk olarak, Amerika’daki Uluslararası Mark Twain Derneği’nin onur üyeliği payesini aldı. Bu kadarı küçük bir haber olarak gazetelerde çıktı çıkmasına ama, sanatçılar gazete sütunları için pek çekici konu değildi. Oysa bundan önceki Mark Twain üyeliği ilk Türk olarak Atatürk’e verilmişti. Şimdi ikinci Türk de Sait Faik oluyordu. Aradan yıllar geçti, bugüne kadar başka hiçbir Türk bu onura layık görülmedi.”
70 TL.
MAİ VE SİYAH - HALİD ZİYA UŞAKLIGİL İyi bir edebiyatçı olma hayalleriyle yaşayan bir gencin, babasının vefatı ile yıkılan hayallerini ve çektiği zorlukları anlatan bu roman, Türk edebiyatının Batılı anlamda ilk romanıdır. Yazıldığı yıllardan günümüze kadar değerini hiç kaybetmeyen ve unutulmayan Mai ve Siyah, Halid Ziya Uşaklıgil'in üslubunda hiç değişiklik yapılmadan günümüz Türkçesiyle yeniden okurlara sunulmuştur.
28 TL.
Tükendi
ARABA SEVDASI - RECAİZADE MAHMUT EKREM Kitap sıradan bir aşk hikâyesini anlatmakla beraber, dönemin gerçeklerine de ayna tutar. Recaizade Mahmut Ekrem Bey kendisi ile ilgili bir özeleştiri de yapar satır aralarında. Çünkü kendisi de o dönemin aydınlarındandır. Bu hikâye aslen Bihruz Bey'in Periveş Hanım'a olan aşkını anlatıyormuş gibi görünse de gerçekte o dönemin toplumu ve sosyal yapısı ile ilgili önemli eleştiriler yapmaktadır. Araba Sevdası göstermelik bir aşk hikâyesi ekseninde dönemin üst tabakasının
25 TL.
Tükendi
BİZE GÖRE - AHMET HAŞİM Hiç tartışmasız bir şekilde Ahmet Haşim öncelikle şairdir ve okuyucu kitlelerinin büyük çoğunluğu tarafından da bu özelliği ile tanınmaktadır. Ancak nesir ve makaleleri de şiirleri kadar beğenilmiş, kabul görmüştür. Dış dünya gözlemlerini kendi prizmasından geçirerek anlatır; sonbahar, akşam kızıllığı ve karamsarlık önemli temalardır. Ahmet Haşim fıkraları, denemeleri ve gezi yazılarıyla da önemli bir yazardır. Düz yazılarında dili sade ve oldukça başarılıdır.
20 TL.
Tükendi
ÇAĞLAYANLAR - AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU Diplomat olarak görev yaparken bir yandan da edebiyatla uğraşmış olan Ahmet Hikmet Müftüoğlu, başlangıçta Servet-i Fünûn hareketi içinde yer almış, daha sonra bu toplulukla bağlarını kopararak Türkçülük akımını benimsemiş bir yazardır. 'Çağlayanlar' adlı eserinde, Türk tarihinin çeşitli dönemlerini ve bu dönemlerin acıklı olaylarını halk bağlamında ele almıştır. Ahmet Hikmet Müftüoğlu dinî ve millî değerleri yücelten hikâyelerini ve Alparslan Masalını bu eserde bir araya
20 TL.
Tükendi
GÜLNİHAL - NAMIK KEMAL Namık Kemal, Türk milliyetçiliğine ilham kaynağı olmuş, Genç Osmanlı hareketi mensubu yazar, gazeteci, devlet adamı ve şairdir. Namık Kemal'in ihtilalci ruhunu yansıtan bir tiyatro eseridir. İntikam fikri, esasını oluşturur. Rumeli âyanlarının, kendi başlarına buyruk hareket etmeleriyle âdeta birer despot kesilmelerini anlatan eserin kahramanları; sevilen Muhtar Bey ile nefret edilen Kaplan Paşa ve onların çevresinde yer alanlardır.
18 TL.
Tükendi
KÜÇÜK ŞEYLER - SAMİPAŞAZÂDE SEZÂİ Samipaşazâde Sezâi, Namık Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan gibi yazarlardan etkilenerek Batı edebiyatına yönelmiştir. Fransız edebiyatından esinlenerek yazdığı kısa öykülerle Batılı anlamda ilk gerçekçi eserlerini vermiştir. Hikâye ve romanlarında halkın içinden kahramanları kendi dilleri, çevreleri ve günlük yaşamlarıyla yansıtmıştır. Eser başta Halid Ziya Uşaklıgil olmak üzere Edebiyat-ı Cedide yazarları üzerinde büyük ölçüde etkili olmuştur.
16 TL.
Tükendi
ÖMER SEYFETTİN HİKÂYELERİNDEN SEÇMELER Ömer Seyfettin, kısa ve çileli ömründe kimsenin başaramayacağı kadar esere imza atmıştır. 125 hikâyesi, tek perdelik bir draması ve birçok şiir ile düz yazı çalışmaları vardır. İki büyük roman denemesi ise ne yazık ki yarım kalmıştır. Edebiyatta Türkçülük akımının kurucularından olup Türkçede sadeleşmenin savunucusudur. Ömer Seyfettin'in hikâyelerinde eğitsel bakış açısı ve modern Türk hikâyeciliğine etkisi, Türkçe öğretimine katkıları akademik çalışmalara konu olmuştu
22 TL.
Tükendi
SERGÜZEŞT - SAMİPAŞAZÂDE SEZÂİ Samipaşazâde Sezâi'nin bu eserinin konusu esarettir. Evinden, yurdundan, annesinin sevgi dolu şefkatli kollarından, acımasızca koparılarak esir pazarında satılan ve hayatı âdeta bir zindana dönen, küçük Çerkez kızı Dilber'in acı dolu hayatını konu alır. Türk edebiyatında romantizmden realizme geçiş eseri olarak kabul edilir. Roman; halkı eğitmeyi, köhnemiş kurumları ve düşünceleri değiştirmeyi amaçlayan Tanzimat dönemi düşünce sisteminin kölelik kurumuna yönelttiği toplumsal b
18 TL.
Tükendi
(YTL.) KÜRK MANTOLU MADONNA Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna'da modern bir birey olarak kurguladığı Raif Efendi ile Maria Puder'in aşk hikâyesini anlatır. Boğulacak kadar yalnızlık çeken kadın ile erkek, bu hallerinden kurtulmak için birbirlerine sığınırlar. Aşklarını yaşamaya çalışırken toplum tarafından kendilerine biçilen rollerin dışına çıkan Raif Efendi ve Maria Puder'in iç dünyalarının da anlatılması, romanın bir başyapıt olarak anılmasında etkilidir. Yalnızlığın varoluşsal bir mesele olarak ele al
92 TL.
Tükendi
Mevsim mart başlarıydı. Karlar erimiş, köyün yolları, bazı çukur ve gün görmez yerlerde, pis kokulu bir çamur yığını haline gelmişti. Dört yana koşuşan tavuklarla çocukların saçtığı çamur, efendilerin ütülü külotlarına sıçramış ve yüzlerini buruşturmuştu. Tekrar düğün evine döndüler, şimdi boşalmış olan yarı karanlık odada oturup köylerimizin medenileşmesi çarelerini bulmaya başladılar. Fakat on dakikadan fazla bu mevzuda duramadılar, şehir dedikodularına, maaş, ücret, barem meselelerine geçtiler ve biraz s
45 TL.
Tükendi
İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali'nin 1940 yılında yayımladığı bir romandır. Roman, Macide ve Ömer isimli iki önemli karakterin aşkını içerir. Eserde kişilerin iç konuşmaları ve kendileri ile hesaplaşmaları yaygın olarak kullanılmış, bu yolla duygu ve hisler çok başarılı bir şekilde anlatılmıştır. Ömer'in sürekli kendini sorgulaması, olaylara çözüm üretmek istemesi ve başarısız olması göze çarpan hususlardandır. Ömer bu sıkıntıları içindeki şeytandan kaynaklandığına kanaat getiriyor. Bu romanında, Sabahatti
80 TL.
Tükendi
Bir tarla meselesi yüzünden Savrukların Hüseyin, Arkbaşı'nda Sarı Mehmet'i vurdu. Otuz evli köy birbirine girdi. Şaşırdılar. Herkes korku içinde candarmaların gelmesini bekliyordu. Halbuki karakol buraya altı saat uzakta idi; köyden kimse cinayet haberini götürmedikçe on beş gün bile uğramazlardı. Bu; köylünün aklına en geç geldi; ondan sonra köyün ihtiyarları kahvede Hüseyin'in babası Mevlüt Ağa'nın etrafına toplandılar. Sarı Mehmet'in bir tek ihtiyar anasından gayri kimsesi yoktu. Onu karşılarına aldılar;
35 TL.
Tükendi
Şimdiye kadar tesadüf ettiğim insanlardan bir tanesi benim üzerimde belki en büyük tesiri yapmıştır. Aradan aylar geçtiği halde bir türlü bu tesirden kurtulamadım. Ne zaman kendimle baş başa kalsam, Raif Efendi'nin saf yüzü, biraz dünyadan uzak, buna rağmen bir insana tesadüf ettikleri zaman tebessüm etmek isteyen bakışları gözlerimin önünde canlanıyor. Halbuki o hiç de fevkalade bir adam değildi. Hatta pek alelade, hiçbir hususiyeti olmayan, her gün etrafımızda yüzlercesini görüp de bakmadan geçtiğimiz ins
53 TL.
Tükendi
Ses
Bizi Beyşehir'den Konya'ya götüren kamyon, Barsakderesi dedikleri bir boğazda sakatlandı. Şoför ve muavini motör kapaklarını açtılar. Oturdukları minderi kaldırıp onun altından çıkardıkları bir sürü alet ve edevatı ortaya döktüler. Ondan sonra saatlerce süren bir tamir başladı. Bazan her ikisi makinenin altına sürünüp arka üstü yatıyorlar ve elleriyle motorun alt kısmını kurcalıyorlar, bazan da biri şoför mahallinde gaza basıyor ve motörü işletiyor ve diğeri bu esnada porselen başlıklı birtakım memeleri yer
19 TL.
Tükendi
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç arkadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar, beşinden kovulmak canlarına tak demiş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de gözlerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede oturup aşağıdaki ovada yayılan büyük bir şehre garip garip bakarlar, acaba bu bilmediğimiz yerde nasıl karşılanacağız, diye acı acı düşünürlerken, içlerinden birinin ak
48 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 353 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1