Eskilerin uydurduğu hurafeleri ve korkutucu masalları artık unutun. Allah Kuran'da der ki: Müslümanlar için ne kabir azabı çekmek ne yakılmak ne de cehennemle cezalandırılmak vardır. Sizin ölüm dediğiniz şey, sadece bedensel bir değişimden ibarettir. Hiç ibadet etmemiş olsalar dahi, bana ve kıyamet gününe inananlar, ölümü bir an bile yaşamadan tüm günahlarından arınmış olarak sorgusuz sualsiz doğruca cennete alınırlar... İnananlar ve inanmayanlar için ölüm sonrasında olup bitenlerin gerçek hikâyesini ve hiç

Ey Allah'ın kulları! Siz ve bu dünyadaki arzularınız, eceli belli olan yerde konaklayanlar veya ödeme zamanı geldiğinden alacaklıları alacağını istemeye gelmiş borçlularsınız. Ömrümüz tükeniyor, yaptıklarınız yazılıp sayılıyor. Nice çaba gösterenler kaybetmiş ve nice zahmet çekenler zarar etmişlerdir... Hayrın yüz çevirdiği uzaklaştığı, şerrin yönelip yaklaştığı, şeytanın da insanları helâk etmeyi umduğu bir devirde yaşıyorsunuz. Şeytan kuvvetlenmiş, ordusu çoğalmış, düzeni her yana yayılıp etrafınızı kuşat

Ülkemizin din psikolojisi külliyatını titiz ve özverili mesaileriyle bu güzide eserde buluşturan meslektaşlarımı kalpten kutluyor; eserin hem araştırmacılara hem de alanın zenginliğini keşfetmek isteyenlere rehberlik edeceğine inanıyorum. -PROF. DR. ALİ ULVİ MEHMEDOĞLU- Din psikolojisinin Türkiye'deki akademik seyrini resmeden titiz, özverili bir çalışmanın ürünü olan bu eserden din psikolojisi alanını tanımak ve özellikle lisansüstü çalışmalarda tez konusu belirlemek isteyenler çok istifade edecek. -PROF.

İslâm sayesinde gün be gün daha da şerefleniyor dinimizin insanlığı komuta etmeye son derece uygun olduğuna ilişkin inancımız gün geçtikçe pekişiyor. Nitekim çağımızın öğretilerinin ve siyasal önlemlerin acılar içinde kıvranan insanlığa istikrar ve nazar sağlama noktasında bir türlü başarısızlıktan kurtulmamış olmaları geleceğin İslâmın olacağının apaçık bir şekilde göstergesidir.

Aslen bir Nakşibendî şeyhi olan Abdurrahman Câminin (v: 883/1478) eserin tam adı Nefehâtü'l-Üns Min Hazarâti'l-Kuds'tür. Eserin aslı Muhammed b. Hüseyin es-Sülemînin ilk sûfî tabakat kitaplarından olan Tabakâtü's-Sûfiyye'sine dayanır. Abdurrahman Cami kendi dönemine kadar yetişen sûfîlerin biyografisini de ekleyerek yeniden telif etmiştir. Câmî Nefehâtü'l-üns'ün giriş bölümünde sûfîlerin söz ve davranışlarının daha kolay anlaşılmasını sağlamak amacıyla velayet velî marifet arif tasavvuf mutasavvıf melâmetî

Arapça edebi metinlerden oluşan bu eser D. Türkistanlı Alim tarafından şerh edilerek basılmıştır.

Seçme hadislerden oluşturulan bu kitap Efendimiz SAV'in güzel ahlakını anlatmaya yönelik hadislerin seçilmesiyle oluşturulmuş bir eserdir. Özellikle ilahiyat ve medrese öğrencileri için çok güzel bir ders kitabı olarak istifade edilebilir.

Prof. Dr. Mustafa Ağırman tarafından yayına hazırlanmıştır. Yüce Allah'ın, kendilerinden razı olduğu ve bunu da Kuran-ı Kerim'de açıkladığı bu nesli bizim tanımamız gerekir. Bu nesli tanımak, onların hayatını okumakla ve onların bu dünyasına girmekle olur. Onların Hz.Peygamber'e verdikleri destek bizi de aşka getirir inşaallah. Belki biz de, bu sayede uyuşukluktan, meskenetten zilletten kurtulur, aziz oluruz. Haydin öyleyse, hep birlikte, bu kitabı baştan sonra kadar üzerinde düşüne düşüne okuyalım. Sahabe-

Sözlükte ip demek olan habl Kur'an-ı Kerim ve hadislerde Hablullah (Allah'ın ipi) olarak yer almaktadır.Toptan Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin.

751 Talas Savaşı ile İslamiyet'le tanışan ve sonrasında hızla Müslüman olan Türklerin, yaklaşık 450 yıl sonrasında milli bir kültür ve milli bir ülküye sahip olmaları sadece tevafuktan mı ibaretti? Türk Müslümanlığı ile Anadolu'yu yoğuran ve Türk İslam Ülküsü'nün temellerini atan Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi'nin bu milli kültür ve ülküye katkısı neydi? Hoca Ahmet Yesevi'yi ve onunla bütünleşen Türk İslam Ülküsünü detaylı bir şekilde inceleyen bu kitap Yesevi ikliminde yeşeren Türk'ün din anlayışını v

Toprağa düşüp hayat veren cemre misali Yüreklere hayat verir SEVGİDEN DAMLALAR Kurumuş çöllerde Mecnun'a Leyla misali Aşıklara vuslat olur SEVGİDEN DAMLALAR Ne derya kadar büyük ne deniz kadar derin Saraya gerek yok yeter bir kuytuluk yerin Solarsa yüreğinde yanan ışının ferin Gönüllere yıldız olur SEVGİDEN DAMLALAR

SÖZ, kalpten çıkarsa SEVGİ saçar. Sözde HİKMET olursa ışık saçar. Söz, sevgi ve nefret kazandırır. Söz, aydınlatır veya karanlığa kazandırır. Söz, sahibinin kalbinde taşıdığının yansımasıdır. Söz, gizli olanı aşikâr kılar. Söz; Adem'in duası, İsa'nın dili, Musa'nın kelamı, İbrahim'in bereketi, Nuh'un Harun'u, Nur Dağında okudur. Sevr Mağarasında üzülmedir Arafat'ta hutbedir, Söz; Yunus'ta aşk, Mevlana'da ateş, Evliyalarda ise deryadır. Söz bazen acziyettir. Tıpkı acizane sizlere aktardığ

Elinizdeki eser, hadîs-i şerîflerde geleceği bildirilen bahsetmektedir. aleyhisselâm kıyâmete yakın gelecek, ümmet-i Muhammed içerisinde birliği, dirliği sağlayacak, İslâm nizâmını yeniden dünyaya hâkim kılacak ve kıyâmetten önce insanlık için büyük bir huzûr ve saâdet ortamı oluşturacaktır. Bu kitapla Mehdî aleyhisselâm'ın vasıflarını tanıyacağız. Bu sayede ajan kılıklı mehdi müsveddelerinin mehdi olmadığının öğreneceğiz ve sâfiyâne inancımızı, birilerinin menfaatlerine kurban etmeyeceğiz. Bu kitapla Mehdî

Hayat yolculuğunda ne sorular biter ne de sorunlar. İçinde bulunduğumuzbu geminin her yönüyle işleyişini, kimin, neden, niçin, neyaptığını bilemeyebiliriz. Bilgisayar başında çalışanla, makine bölümündekir pas içinde çalışanların farkını haksızlık olarak değerlendirebilir,kaptan ve seyrü sefer ekibinin diğer çalışanlardan ayrı bir yerde,geminin en yüksek mevkiinde ayrıcalıklı olarak yer edinmesiniyanlış bulabilirsiniz. Hattâ geminin lokantasında çalışan servis elemanlarına;kaptan köşküne sadece belirli kims

Nedvi İslâm öncesindeki toplumların durumundan başlayarak İslamiyet'le birlikte insanların kurum ve kuruluşların nasıl değiştiğini ve bir medeniyetin İslâm ile nasıl kurulduğunu hatırlatmaktadır. Daha sonra tüm dünyada Müslüman devletlerin güç kaybetmesiyle oluşturulan yeni dünya düzeninde sadece Müslümanların değil gayri müslimlerin de kaybettiğini örnekleriyle açıklamakta ve okurlara yeni bir ufuk açmaktadır.

Hasen- en- Nedvî muhtelif zamanlarda yaptığı konuşmaları Yeniden İslâm'a adıyla kitaplaştırdı. Nedvî, İslâm birliğinin sağlanması adına toplumu oluşturan her bir ferdin sorumluluğundan bahsederken, ümmetin dertlerini bir bir tespit edip çözüm seçenekleri sunmaktadır. O, tek bir çatı altında toplanmanın ferahlatıcı yanlarını ümmete, yöneticilere hatırlatırken Müslüman'ın daima mânânın peşinde olması gerektiğini söylemektedir.

Hz. Peygamber'e (sas) ilk vahyin inişiyle temeli atılan İslâm medeniyeti, dünyanın en büyük medeniyetlerinden biridir. Hz. Peygamber'in vefatı sırasında Arabistan'da, daha sonra da Atlas okyanusundan Çin'e kadar geniş bir alana hâkim olan Müslümanlar, İslâm medeniyetinden sonra asırlardır dünya tarihine damgasını vuran Batı medeniyetinin gelişmesine önemli katkılar sağlamışlardır. İslâm medeniyetinin temel dinamiklerinin başında vahiy ve onun etrafında şekillenen değerler gelmektedir. İslâm inancının çeş