Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 41 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Engi Kılıç'ın sonsözüyle Evet, aşiret değil, dünyadan namı kalkmış masal insanları olmamak için bunu istiyorum. Neden korkuyorsunuz? Farz ediniz ki ademimerkeziyet bir dereceye kadar dağıtsın, bunu Türk kanının, faaliyetinin, hayatının büyük bir kısmını zaten vererek dağıtmaktan iyi değil mi? Bu olmayacağına emin olunuz; kendi parlamentosu, memleketi ve hükümeti fena bile olsa kendi kendini idare etmeyi Arap, Kürt, Ermeni vesaire elbet başka isimler ve milletlerin bir lokması, ikinci derecede tabisi olmaya
151 TL.
Arkadaşlık yıllarımız benim için büyük özgürlük yılları oldu. Olduğum gibi olabildiğim; uğurböceklerini umursamayan, her zaman nereye gideceklerini, ne yapacaklarını bilen, daima ulaşacakları hedefleri olan o büyük insanlar karşısında takmam gereken maskeden ari olabildiğim yıllar. Susanna Tamaro'nun çarpıcı ve dokunaklı yeni kitabı Bakışınla Aydınlanır Dünya yoğun bir dostluğun öyküsü. Yazar, on altı yaşında geçirdiği trafik kazası nedeniyle engelli olan ve 2017'de elli yaşında kanser yüzünden hayatını yi
151 TL.
Sıradan bir günde başınıza neler gelebilir? Sıradan bir günde kahvaltı yapıp gazetenizi okuyabilir ve işinize gidebilirsiniz. Çalışırken biraz içiniz geçebilir mesela. Bir kahve içip toparlanabilirsiniz. Sıradan bir günde sevdiklerinizle görüşür, evinize market alışverişi yapabilirsiniz. Sıradan bir günde bir cinayete tanıklık edebilir ve hayatınızın sonsuz yolculuğuna çıkabilirsiniz. Sıradan bir gün size bazen kişisel gelişim kitaplarında yazanlardan fazlasını öğretir. Takma isimle kişisel gelişim kitapla
163 TL.
Tükendi
Karlı bir kış günü, Ankara'dan İstanbul'a giden bir trenin yemek vagonu. Birbirini tanımayan üç kişi; bankacı Ersin, radyo programcısı Selda ve yemekli vagonun garsonu Bünyamin. Kapak Kızı, işte bu üç kişinin romanı. Ama aynı zamanda orada olmayan bir başkasının; bir dergide çıplak fotoğrafları yayınlanan Ayın Kızı Şebnem'in. Trenin saatlerce yolda kaldığı, bir yolcunun öldüğü bu uzun yolculukta, roman kahramanları, birbirleriyle, Şebnem'in fotoğrafları aracılığıyla yüzleşirler. Ancak bu zihinsel yüzleşme g
52 TL.
Tükendi
Uyuşturucu bağımlısı Profesör Ezekiel Farragut, kardeş katlinden on yıl hapse mahkûm olur. Karısının azap verici ziyaretlerinin, hapishane yaşamının vahşi tekdüzeliğinin ve hafızanın ağır yükünün ortasında insanlığını korumaya, kefaretini ödemeye çabalamaktadır. Falconer Hapishanesi'nde Cheever, edebiyatında önemli bir yer kaplayan banliyöden uzaklaşıyor. Ama parmaklıkların ardında bir hapishane romanından çok daha fazlasını yazıyor. Farragut'ın hikâyesinde kendi korkularıyla, kendi karanlığıyla yüzleşen ya
166 TL.
1970 yılının Eylül ayında, dünyanın merkezi olma şerefi için yarışan iki mekân vardı: Londra'daki Piccadilly Circus ve Amsterdam'daki Dam Meydanı... 1970 yılının Eylül ayında uçak biletleri ateş pahası olduğundan uçakla seyahat ancak elit kesim için mümkündü. Gençlerden oluşan muazzam bir kitle içinse durum farklıydı. 1970 yılının Eylül ayında dünyaya kadınlar hükmediyordu... Genç hippi kadınlar demek belki daha doğru olur... 1970 yılının Eylül ayında herkesin paranormal güçleri vardı, olmayanlar da sahip o
220 TL.
Tükendi
Bu yazdıklarımı bir intihar mektubu olarak görme. Derler ya, 'Her intihar mektubu bir aşk mektubudur,' diye. Aslında, 'Her intihar mektubu bir aşk romanıdır,' aynı zamanda. Yani bu aldığın son mektup sana daha önce yazdıklarımdan farklı değil. Bu da bir aşk mektubu, bu da bir hikâye. Hayalet Kitap'ın kahramanı Güldem, bir sabah posta kutusunda bir mektup bulur. Mektubun yazarı ona karşılıksız aşkla bağlı olan Gökalp'tir. Gökalp bir intihar mektubuyla Güldem'e veda eder. Gökalp'in ölümünün birinci yıldönümüy
260 TL.
Tükendi
Çinin Nobel ödüllü yazarı Mo Yanın Kızıl Darı Tarlaları, Shandong ailesinden üç kuşağın, 1923-1976 yılları arasındaki öyküsünü aktaran bir roman. Yazar, bir mücevher güzelliğindeki doğa manzaraları fonuna yerleştirdiği ve kronolojik sıra gütmeden kurguladığı romanda, Japon istilasına karşı verilen Direniş Savaşı, Çinlilerin birbirleriyle çatışmaları, Komünist Devrim, Kültür Devrimi gibi Çin tarihindeki önemli halk hareketlerini ve bütün bu yıllar içindeki tutkulu aşkları anlatıyor. Çin sinemasının önde g
250 TL.
Camdan bir kutunun içinde kısılı kalmış gibiydi. Başının üzerini yokladı, orada da camdan bir tavan vardı belli ki. Görünmeyen duvarı yumrukluyor, bağırarak yardım istiyordu. Ama kutu sımsıkı kapalı olduğu için sesini duyuramıyordu sanki. Birden başının üzerinde bir ağırlık hissetti, elini kaldırdı, tavan hareket ediyordu. Yavaş yavaş bir piston gibi aşağı iniyordu. Önce direnmeye çalıştı ama görünmeyen tavan güçlüydü. Fırtınalı bir gecede eskici Kerem'in dükkânında bir araya gelen eski lise arkadaşları geç
199 TL.
Tükendi
1942 yılında, yani İkinci Dünya Savaşı´nın tam ortasında, Brezilya´nın Petropolis kentinde karısıyla birlikte intihar eden, ama insanlara yarın´ı beklemeleri gerektiğini söyleyerek bir yandan da umudu savunan Avusturyalı yazar Stefan Zweig, kuşkusuz çağımızın en büyük hümanistlerinden biri. Büyük bir gerilim ustası olan Stefan Zweig´ı Türkiyeli okurlar çok iyi tanırlar. Can Yayınları arasında ondan pek çok kitap yayımladık. Dünün Dünyası, Yarının Tarihi, Yıldızın Parladığı Anlar, Bir Politikacının Portresi
99 TL.
Ocağın üstündeki rafta yanan zeytinyağı kandilinin soluk ışığında ayak ucunda duran adamın yüzü yabancı gibi değildi ama kim olduğunu çıkaramadı. Başında yerleşik bir ağrı vardı. Çeteler. Sonunda basıldık işte. Aptal gibi fırladım dışarı; tüfeği alıp beklemeliydim. 'Bağa çıkmayalım bu yaz; her gün gider geliriz; geceleri köyde kalalım' deyip durduydu Fatma. Dinlemedim... Yusuf Atılgan'ın tamamlamadan bıraktığı üçüncü romanı Canistan, ölümünden çok sonra, ilk kez 2000 yılında yayımlandı. Romanın coğrafyası y
94 TL.
Ferzan Özpetek, doğup büyüdüğü şehir olan İstanbulu yıllardır uzaktan gözlemliyor. Bu sevginin ve hüznün romanı olan İstanbul Kırmızısı, sanatçının sinema eğitimi için İtalyaya gidişine kadarki İstanbul yaşantısından izler taşıyor. Mesafelerle ölçülebilen uzaklığın kişiyi bir şehre ait olmaktan alıkoyamayacağını, önemli olanın şehirde yaşamak değil, şehri yaşatmak olduğunu gösteriyor. Filmleriyle tüm dünyada adından söz ettiren Ferzan Özpetek, romancılıkta da bir o kadar iddialı.
143 TL.
Tükendi
Kırılganlığımız güce, kader bilgeliğe, trajediler aşka, zifiri karanlık içsel aydınlığa dönüşebilir. Öyle bir an oldu ki, ikimizin minik taşları düzgün biçimde yan yana düştüler. Ben bir adım atıyordum, sen de aynı uzunlukta bir adım atıyordun. Ben seni bekliyordum, sen bana yetişiyordun, ben sana ulaşıyordum, sen beni bekliyordun. Sonsuza kadar böyle gideceğimizi sanıyorduk. Oysa ben şimdi ormanda yürüyorum ve ayak izlerimden başka iz yok. Kimse yürümüyor yanımda, kimse izlemiyor beni, ya da önümden gitmiy
155 TL.
Yaprağın ve külün huzuru. Ne hatıra ne bağlılık ne korku ne üzüntü. Peyami Bey'in fikirleri vardı, ve sessİz bir dinleyiciye kendini anlatma arzusuyla doluydu. Hayata ve sonrasına dair. Haksız ölüme, o ölümün hayata bıraktığı yüke, sonrasına taşıdığı acıya dair. Geri dönenlerin yalnızlığına, cevapların imkansızlığına. Ve kendine dair. Sırları, yalnızlığı, gizliliği. Bir hiç ve birçok hiç peşinde heba olan bir hayattan sonra. Geri getirmeyi hayal ettiği kayıplar. Kayıp lisan. İki dünya arasındakİ. O yasak o
221 TL.
Yanlış devirde doğmuş bir kadınım ben, hiçbir şey düzeltemez bunu. Gelecekte hatırlanacak mıyım, bilmiyorum ama şayet hatırlanırsam mağdur bir kadın olarak değil, cesur adımlar atmış ve ödemesi gereken bedeli korkmadan ödemiş biri olarak görülmek istiyorum. Mata Hari'nin tek suçu özgür bir kadın olmaktı: Sınırlar ve sınırlamalarla dolu bir dünyada kaderine boyun eğmeyen bir kadın... Paulo Coelho, 20. yüzyıl başında casuslukla suçlanarak idama mahkûm edilen Mata Hari ile avukatı arasındaki yazışmalardan yola
150 TL.
Tükendi
Sadık Bey, ellili yaşların sonlarında, büyük bir şirketin küçük hissedarı, boşanmış, bir kız çocuk ve bir torun sahibi... Sadık Bey ertelediklerinin yerine koyduklarıyla yaşıyor ve özellikle anılması gereken bir sorunu da yok. Enikonu yolunda bir yaşam. Ama Sadık Bey bir gün, değişirken farkına bile varmadığı şeyleri kurcalamaya kalkıyor... Usta yazar Pınar Kür son kitabı Sadık Bey'le okurlarına sadece bir roman değil, her gün çeşitli benzerleriyle karşılaştıkları orta halli, orta sınıflı ve orta yaşlı efen
150 TL.
Hiç kimse kaybolmak istemiyor bu karanlık denizde, ama bu deniz son, hatta tek hakikat. Geminin sulara gömülmesinden önceki anların tasavvuru her zihnin kaçınılmaz meşguliyetidir. Sonucu belli bir meşguliyettir bu, bir gün bitecektir. Ama edebiyatta ölüme giden yolu, ölüm ânını ve ölümün kendisini düşünen karakterler ölümsüzlüğün ta kendisidir. Murat Gülsoy Nisyanda bunu yapıyor, ölümü ölümsüzleştiriyor. Alışılmadık bir Gülsoy kitabı bu, müthiş çekici ve sarsıcı. Anbean karanlık denizin sularına batan, g
124 TL.
Tükendi
Sevmek, kaybetmek, bırakmak... Nilüfer Kuyaş'ın ikinci romanı Ada'daki Ev, ayrılış travması üzerine yürek burkan bir hikâye. Kuyaş, ilk romanı Yeni Baştan gibi bu kitabında da Türkiye'nin siyasi çalkantılarla dolu bir dönemine bakıyor. Romanın kahramanı genç kadın ülkesini terk etmek üzeredir, son birkaç ayını geçirmek için Ada'da ev kiralar. Ancak bu ev, çok geçmeden ona gitmenin kolay olmayacağını gösteren karanlık, korkulu bir yere dönüşür. Ada'daki Ev, büyük, güzel ama olanaksız bir düşü gözler önüne se
260 TL.
Tükendi
Çocukluğumun ve gençliğimin uzun inziva eğitimi, benim duygusallığın ayak bağlarından sıyrılarak kesinlikle özgür bir insan olmamı sağladı; gerçeğe susamış bir insan, nefsin, çıplaklığın aşikâr yalnızlığıyla yüzleşmeye cesareti olmayanların pek meraklı oldukları küçük ödülleriyle yetinmeyi bilmeyen biri olarak yetiştim. Hiçbir şeye tutunma. Hiçbir şey arzulama. Hiçbir şey bekleme. Hiç olmayı bil... Her Melek Korkunçtur, erişkinlik yolunda bir kız çocuğunun öyküsüdür. Engel tanımayan, her şeyi silip at
202 TL.
Benim adım Maya Vidal, on dokuz yaşımdayım, cinsiyetim kız, bekârım, sevgilim yok, ama fırsat çıkmadığından, yoksa kılı kırk yardığımdan değil, Californiada Berkeleyde doğdum, Amerikan pasaportum var, şu anda geçici olarak dünyanın güneyindeki bir adada sığınmacıyım. Bana Maya adını koymuşlar çünkü Hindistan Neneme pek çekici gelir, annemle babamın da, önlerinde düşünecek dokuz ayları olmasına karşın, akıllarına başka bir isim gelmemiş. Hindu dilinde maya büyü, hayal, düş anlamlarına geliyormuş. Benim kişil
254 TL.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 41 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2