Küçük kalpleri cennet kadar güzel olan çocuklar, İlmihal bir yönüyle Hayat Bilgisi anlamına gelir. Yani hayatımızda yararlı ve zararlı olan tüm bilgiler demektir. Sizler bu kitapla Allah'ın diniyle hayatınızı bilgi dolu yapacaksınız. İmanı, İslam'ı, ibadetleri, sorumluluk kavramını, ahlakı ve görgü kurallarını severek öğreneceksiniz. En yüce ahlakın sahibi Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) örnek kişiliğini kavrayacaksınız. Ayetler, hadisler, öyküler, şiirler ve etkinliklerle güzel dinimiz İslamiyet'i haya

Çok heyecanlı, çılgın mı çılgın bilgilerden yepyeni bir kitap Çılgın Hayvanlar!Denizanalarının beyni yok biliyor musunuz?Sivrisinekler  ısırmaz, derimizi keserler.Birbirinin yavrusunu kaçıran hayvanları duydunuz mu? (Mafya Hayvanlar)Günde 14 saat yemek yiyen hayvan sizce hangisi?Arılar gözleri açık uyuyorlar. (İnanmıyorum.)Hayvanlar âleminin en saygısız  hayvanları: Lamalar.Kuşlara  neden hiç yıldırım çarpmaz?Ayaklarıyla tat alan hayvan hangisidir?Tam 3000 dişi olan bir hayvan görseniz ne yaparsınız?(Ben ka

Sunguroğlu'nun bu macerasında da baş döndürücü olaylar, heyecan ve hareket var. Saltuk'un şövalye Metiyüs ve at uşağına çaldırdığı hazinenin yeniden ele geçirilmesi için yapılan soluksuz bir mücadele. Hazinenin peşinde, sadece Sunguroğlu ve arkadaşları değil, başkaları da vardır. Osmanlılar, Aragonlular, Katalonlular hazineyi elde etmek için uğraşırlar. Şövalye Metiyüs'ün peşinde, şövalye Posaryus da vardır.O, Metiyüs'ü ihanet ettiği Bizans'a götürüp cezalandırmak derdindedir. Birbirinden ilginç ve çok hare

Gıcıklık Okulu var, biliyor musunuz? Ve tahminlerime göre bizim Nazlı da o okula gidiyor. Anlamıyorum şu kızı. Sadece onu değil birçok şeyi ve birçok kimseyi anlamıyorum; Mustafa'yı, Yiğit'i, kardeşimi, matematik sınavında çıkan soruları... İneklerin neden uçamadığını da anlamıyorum. (Bu kısım şakaydı, gülün lütfen.) Ama en çok da kendimi anlamıyorum. Eğer siz de benim anlaşılmaz bir çocuk olduğumu düşünüyorsanız bu kitabı aldığınız yere koyun. Çünkü ben KUŞ BEYİNLİ değil, TUŞ BEYİNLİ'yim.

İtiraf ediyorum: Ben olağanüstü bir çocuğum. Bir dünya yeteneğim var. Yeteneklerimin ne olduğunu sormayın; çünkü ben de bilmiyorum. Ama suçlu ben değilim. Suçlu kim, biliyor musunuz? Yeteneklerimi görmezden gelen herkes! Nazlı, Yiğit, kardeşim, öğretmenim, annem ve babam. Bazılarının Senin hiç mi suçun yok? dediğini duyar gibi oluyorum. Cevap veriyorum: Benim hiç suçum yok! Not: Sahi siz kimden yanasınız? Benden yana değilseniz lütfen bu kitabı aldığınız yere koyun!

Çocuğun dünya âlemine teşrifi aynı zamanda birebir öğrenmenin de ilk adımını oluşturur. Tabi hayatı ve kendini tanıma yolculuğunda çocuğun yegâne yardımcısı anne ve babasıdır. Öğrenme sürecinde öyküler çok önemli bir yere sahiptir. Anne-babalar bu yöntemi kullanmak suretiyle; duygularının farkında olan, ifade kabiliyeti yüksek ve sosyal hayatta daha başarılı çocuklara sahip olabilirler. Öykülerse çocukların kendilerini ve duygularını tanımasında en önemli araçlardır. 2 yaşından itibaren çocuğunuza öyküle

BU SINIF GÜLMEKTEN ÖLDÜRÜR! Bulduğu işe yaramaz icatlar ve yazdığı şiirlerle Furkan Efe... Ürettiği akıl almaz komplo teorileri ve tiyatro oyunlarıyla Aslı... Kendini bile unutacak kadar unutkan olan Şevval... Ve ben kahramanınız Çağla... Hadi sen de katıl maceralarımıza!

Memleket sevgisi insanın yapısına yerleştirilmiş köklü duygulardan birisidir. İnsan memleketinde acı tatlı günler geçirir. Düğünler bayramlar ölümler ayrılıklar kavuşmalar yoksulluklar yaşar. Bu duygularını en etkili şekilde belki şiirle ifade etmek ister. İnsan memleketini arar özler. Sevgisini hasretini şiirle ifade eden pek çok insan var. Elinizdeki kitap biraz da bunlardan oluşmuş güzel bir buket sunma amacıyla hazırlanmış memleket şiirlerinden derlenmiş bir seçkidir. Bu eser öncelikle öğrencilerimize

Ailenden çok uzakta bir okulda, Sınıf başkanlığı seçimlerinde Ve daha pek çok durumda sen olsan çalışkanlığı mı tercih edersin? Eğer sen de Çalışkanlık İçeri, Tembellik Dışarı diyorsan, haydi başla sayfaları çevirmeye! Hayatın içinden mutluluk dolu çalışkanlık hikâyeleri ve etkinlikler seni bekliyor. Araştırma Tartışma Doğru Kelimeyi Bul Cümleyi Tersine Çevir Eşleştirme Labirent Harfleri İzle Kare Karalamaca İster Yaz İster Anlat

Kırk bin düşmana karşı tek başına, Zorlu bir savaşta Ve daha pek çok kritik durumda Sen olsan vatanın için ne yaparsın? Eğer sen de Vatanını Kim Sevmez ki? diyorsan, haydi başla sayfaları çevirmeye! Tarihin içinden heyecan dolu vatanseverlik hikâyeleri ve etkinlikler seni bekliyor. Araştırma Kelime Avı Tartışma Çiz Çiziktir Eşleştirme Kaç Tane? Labirent Kare Karalamaca İster Yaz İster Anlat

Okumayı istemeyen birini ikna etmek için, Sınavlarını geçmek için Ve daha pek çok durum için Sen ne kadar gayret gösterirsin? Eğer sen de Ha Gayret, Başaracaksın! diyorsan, haydi başla sayfaları çevirmeye! Hayatın içinden mutluluk dolu gayret hikâyeleri ve etkinlikler seni bekliyor. Araştırma Tartışma Kompozisyon Yaz Tasarla Labirent Origami Çiz Çiziktir Etkinlik Düzenleme İster Yaz İster Anlat

Ömer, Abdullah ve Fatih mahalle maçına hakem ararlar. Ve sürpriz bir isim çıkar karşılarına. İbrahim Öğretmen! Maç sonrası başlayan sohbetler, bir anda çocukların vazgeçilmezi olur. Çünkü İbrahim Öğretmen çocukların merak ettiği birçok soruyu, heyecanlı ve alışılmadık şekilde cevaplamaya başlar. Allah nerede? Allah herkesi özel mi yaratır? Bir elma kendi yaratıcısını nasıl anlatır? Kendi kendini yaratan bir şey var mı? Bir şeyden her şey yapan kim? Üç arkadaş bu soruların cevaplarını eğlenceli ve ilgi

Rabbimiz her gün beş defa bizi huzuruna çağırıyor. Nasıl mı? Namazla tabi ki... O çağırır da, gitmemek olur mu? Rabbimiz her şeyin yaratıcısı, kâinatın sahibi... Namaz kıldığımızda O'nunla buluşmuş oluruz. O'nunla konuşmuş oluruz. Bize verdiği her şey için O'na teşekkür etmiş oluruz. Namaz çok tatlı bir ibadet. Tadını almaya başlayınca hiç bırakamayacaksın. Camiler en sevdiğin yerler olacak. Seccadenle arkadaş olacaksın. Kalbin huzur ve sevinçle dolacak. Bu kitapta biricik ibadetimiz namazla ilgili pek çok

Aynur`un babası Almanya`ya gitmişti. Ona güzel oyuncaklar, elbiseler alacağına söz vererek… Aradan uzun zaman geçtiği halde ne para göndermişti, ne de bir haber…Aynur, annesiyle birlikte çok fakir düşmüştü. Güzel evlerini bırakıp eski bir eve taşınmışlardı. Annesi mahallelinin çamaşırlarını yıkayarak para kazanıyordu. Aynur`un annesi hasta düşünce çalışamadı, çalışamayınca para kazanamadı. Yiyecek ne bir lokma ekmekleri ne de kapılarını çalan bir dostları oldu. Aynur da daha fazla dayanamayıp hasta düştü… A