Polis, dedektif ve suçlu, polisiye hikâyenin temel yapı taşlarını oluşturur. Okura heyecan ve gerilimi had safhada yaşatan polisiye hikâyeler, günümüzde olduğu gibi geçmişte de insanların ilgi odağı olmuştur. Polisiye denince önde gelen yerli ve yabancı yazarların yaklaşık bir asır evvel kaleme aldıkları birbirinden güzel hikâyeleri derledik. Eseri okurken kimi zaman kendinizi gecenin zifiri karanlığında mezarlıkta, kimi zaman metrelerce yüksek bina çatılarında tehlikeli kovalamacada bulacak, dedektiflerin

1866 yılında Dünya denizlerinde çeşitli gemiler tarafından görülen bir deniz canavarı ortaya çıkar. Deniz kazalarından ve gemilerin kaybolmasından sorumlu tutulan bu canavar, kısa sürede dünya gündemini meşgul eder. Canavarı ortadan kaldırmak için bir savaş gemisi hazırlanır. Deniz araştırmacısı Profesör Aronnax, sadık yardımcısı Conseil ve avcı Ned Land de bu sefere katılır. Başlarına bir felaket gelir ve kendilerini canavar zannettikleri geminin içinde bulurlar. Artık onları farklı maceralar beklemekte

Pollyanna, on bir yaşında sarı saçlı, neşeli, sevecen, küçük bir kız çocuğudur. Ailesini kaybedince teyzesinin yanına yerleşir. O, yeni tanıştığı insanlara babasıyla oynadıkları mutluluk oyununu öğretir. Etrafına aralıksız bir şekilde neşe saçan Pollyanna, hem teyzesinin hem de çevresindeki diğer insanların hayatını değiştirir.

Gülistân Gül Bahçesi manasına geliyor. O, Sâdî'nin gül kokulu kaleminden dökülen bir güzellik. Sâdî türlü hikmetlerle süslü olan Gülistân'ı yetişkinlere hitaben yazdı. Ancak bu durum Gülistân'daki bazı hikâyelerin çocuklarla paylaşılmasına mâni değil. Onun için biz de o bahçede çocuklarımızla dolaşmak istedik. Gül dallarına dokunduk, gül yaprakları derledik. Çocuklar için derlenmiş bu gül demeti güzel kokular yayıyor. Gelin hep beraber bu güzel kokulu bahçede gezintiye çıkalım.

Destan ruhu taşıyan milli hikâyeleriyle meşhur Ömer Seyfettin, ustaca kullandığı dili ve ifade gücüyle Türk edebiyatına mühür vuran eserler ortaya koydu. Özellikle en başarılı ve tesirli olduğu alan hikâyedir. Bunu hatıralarında şu şekilde ifade eder: Ben her şeyden, en önemsiz fıkralardan, bir cümleden bir hikâye, koskoca bir roman çıkarabilirim. Sanat o hikâyeyi, o romanı çıkardığım önemsiz şey değil, benim o şey etrafında canlandırdığım hayattır. Seçme Hikâyeler adıyla hazırladığımız bu eser kırk bi

Bostân güzel kokulu bahçe demek. Sadî-i Şîrâzi'nin Bostân'da anlattıkları yetişkinlere hitap ediyor. Ancak bu durum bazı hikâyelerin çocuklarla paylaşılmasına mâni değil. Onun için bu kitaptaki hikâyeler Sadi'nin Bostân'ından süzüldü. Çocukların dünyası göz önünde bulundurularak yeniden kaleme alındı. Çocuklar için seçilmiş bu hikâye demeti, güzel kokular yayıyor. Gelin hep beraber bu güzel kokulu bahçede gezintiye çıkıp çiçek toplayalım.

Macera, Phileas Fogg'un üyesi olduğu Reform Kulüp'te arkadaşlarıyla giriştiği bir iddia ile başlar. Buna göre Phileas Fogg 80 günde Dünya'nın etrafını dolaşacaktır. İmkânsız gibi görünen bu seyahat için Phileas Fogg, bütün servetini ortaya koyar. Seyahat imkânın ve teknolojinin günümüzdeki kadar gelişmediği yıllarda Dünya'nın etrafını 80 günde dolaşmak mümkün mü? Hem de peşinizde sizi tutuklamak isteyen ve her fırsatta yolunuzu kesmeye çalışan bir dedektif varken... Hindistan'dan Japonya'ya, Amerika'dan Sin

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken uzak diyarlarda sevimli dostlarımızın yaşadığı bir ülke varmış. Burada sizi önce sevimli dostlarımız karşılarmış. Bunların arasında dolaşarak kedinin açgözlülüğüne, balina ile filin kavgasına, söz dinlemeyen tavşanın başına gelenlere, hükümdarın adaletine boğanın vefasına ve daha birçok olaya şahit olmak ister misiniz? İçerisinde hazineler barındıran on iki güzel masal, Masal Diyarı'nda sizleri bekliyor.

Adım Edib Ahmed, sözüm edep ve öğüt. Ben giderim, sözüm burada kalır. Bahar geçer, güz gelir, bu ömür bir gün biter. Ey dost! Ben gidince sözüm kalsın diye bu dikkat çekici ve az bulunan kıymetli sözleri yazdım. İnce eleyip sık dokuyarak söylediğim bu sözler her yerde bulunmaz. İyi söz az bulunur ama boş laf çoktur. Ey benden sonra gelecek kimse! Bunu okuyunca bana dua etmeyi unutma! Bu kıymetli sözümü sana hediye ettim. Sen de dua edip bana bir hediye ver! Edib Ahmed Yüknekî

Macera, Profesör Lidenbrock'un eski bir kitabın arasında bulduğu şifreli notla başlıyor. Sönmüş bir yanardağdan Dünya'nın merkezine girmeyi düşünen kahramanlarımız, uzun bir yolculuğun ardından, kendilerini uçsuz bucaksız bir iç denizin kenarında bulurlar... Profesör ve arkadaşlarının Dünya'nın merkezine yaptıkları macera dolu yolculuğun her satırı heyecanla doludur.