LGS'de başarılı olmak için hazırlanma dışında her yolu deneyen kafadarlar, Süt Hoca'ye niçin gittiler ? Süt Hoca'nın açtığı kutuda neler gördüler ? « Kutunun açılmasıyla tavana doğru büyük bir ışık demeti saçıldı.Süt Hoca, elini ışık demetine daldırdı ve parlayan bir cisim çıkardı. Kutuyu kasaya bıraktı. Yürüyüp yanımıza geldi ve ikimizin arasına oturdu. Potuk ve ben küçük dilimizi yutmuştuk. Şaşkınlıkla on ave elindeki parlak cisme bakıyorduk. » Bir maceradan başka bir maceraya atılan kafadarların gizemli

Aforizma da denilen özlü sözler, Türk ve dünya edebiyatında geçmişte örnekleri görülen edebi türlerdir. Dünya edebiyatında Nietzsche'nin Aforizmaları ve Türk edebiyatında Cenap Şehabettin'in Tiryaki Sözleri bu türün örnekleridir. Aforizmalar kısa, vurucu ve düşündürücü özelliğe sahiptirler. Bunun için iyi bir gözlemci ve derin bir düşünceye sahip olmak gerekir. Düşünce denizinden damla damla süzülen Ağır Sözler, okuru düşünmeye sevk edecek bir nitelik taşıyor.

Yerinde duramayan, heyecanlı, çevik, becerikli bir genç... Hayata dair umutlar taşırken, hayaller kurarken, üniversite amfilerinde eğitim alırken kendini bir anda başka bir dünyanın içinde bulur. Pişmanlıklar, cezaevleri ve hayatın öğrettikleriyle kendine gelir. Onun talihsizce adımladığı çöl yollarını, Doğu Anadolu'nun kırsallarını yazar şu ifadelerle okura sunar : « Çölde güneşin bekçisi misali, kızgın kumlardan oluşan tepelerin arasında, gideceği yönü kestirmeye çalışıyordu. Aniden çıkan kum fırtınası, g

Aslan Kuliyev'in hikâyelerinde hayatın içinden kareler buluyor okur. Başka bir deyişle kendini buluyor. Yer yer gelenekten yararlanan yazar, geçmişle bugünü başarılı bir kurgu ve üslupla buluşturuyor. Azerbaycan kültüründen ve geleneğinden motiflerin yer aldığı hikâyelerinde, yeri geldiğinde bütün bir Türk dünyası yer alabilmekte, zaman zaman da evrensel değerler öne çıkabilmekte... Yazarın, parçayı göstererek bütünü kavratma çabası, kendini sık sık gösteriyor. Kitapta yer alan hikâyelerde modernite ile gel

İki büyük istila! Ateş çemberi arasında kalmış hayatlar! Cesur adamlar! Ve taht oyunları! Bozkırın özgür çocuklarıydı onlar. Acımasız bir istilaya uğradılar. Zorla sürüldüler atalarının yaşadığı topraklardan. Hürriyetleri için savaştılar ve köle olarak getirildikleri topraklara hükümran oldular. Memlük! dediler onlara. İsimlerini belki duydunuz ama hikâyelerini hiç bilmiyorsunuz! Yazar MEMLÜK romanında 13 Yüzyılın ortalarında, Ortadoğu'da yaşanan kanlı savaşlara ve isyanlara dikkatleri çekiyor... Bir yandan

Gündelik hayat, iddiadan uzak tarzı ile sayısız hikâyeye kaynaklık etme yeterliliğine sahiptir. Gerek dış, gerekse iç âlemlerimize dikkat kesilenler bu kaynaktan paylarına düşen zenginliğe kavuşabilirler. Fatma Türkdoğan gözlem ve kurgu yeteneğinin bir yansıması olarak birbirinden renkli tabloları gözlerimizin önüne sermekte. Okur, Kırıldığım Yerden Büyüdüm'de her biri bambaşka dünyalara açılan hikâyelerin seyrine kapılacaktır. Bir bakarsınız sahnede raks eden güzeller güzeli bir genç kız gözlerimizin önün

Bu kitap dünyaca ünlü fizyolog ve bilim adamı İvan Pavlov'un hayatından yola çıkarak, insanları kendi hayatlarında değişiklik yapma cesaretini gösterebilmelerini amaçlamaktadır. Köpekler üzerinde yaptığı yüzlerde deneyden biri olan şartlı refleks ile tanınan Pavlov'un hayatı aslında ilginç ve ibretlik olaylarla doludur. Nobel Ödülü'nin kurucusu Alfred Nobel ile genç yaşta tanışmaları ve dost olmaları, ilk Nobel Ödülü'nün neden Pavlov'a verildiği, Pavlov'un komünist rejim karşısındaki tutumu, babasının Pavlo

Virüslerle insanlar arasında kıran kırana bir mücadelenin öyküsü bu. İnsanlarla alay eden virüsler, aldıkları haberlerle birden paniklemeye başlarlar. Virüslerin deneyimli başkanı hemen harekete geçer ve büyük macera başlar : Komutan Makro, etrafa emirler yağdırmaya başlamıştı bile: Herkes işinin başına! Aşı hücrelerinin söylediklerini çok dikkatli dinleyin. Düşmanımızı iyi tanıyalım ve artık bu savaşı kazanalım. Sen orada niçin dikiliyorsun? Haydi, çalışın! Aşı hücrelerinin etrafını saran savaşçı antikorla

Sanat ; etkisini ve gücünü emek ve yürek isteyen sanatçılarla sürdürür. ALBİNO UMUTLAR'da temiz bir dil, rahat bir anlatım var. « Dedem söğüt dalıydı... » tam bir dize ; vefa var, sağlam duruş var, köken var, ses var, musiki var. ALBİNO UMUTLAR, alevleri gökyüzüne yükselen bir volkan patlaması, yeninin en iyisi, farklı ve taze bir soluk....Yüreği, ruhu, gözü doyuracak nitelikte.

Okulun rehber öğretmeni parlak bir gelecek vaat eden Girit Uluslararası Havacılık Okulu için Kayra Alp ve Ege'yi düşünür. Yetiştirme yurtlarında zor şartlar altında büyüyen bu iki gence mutlu bir gelecek fırsatı sunmak istemiştir. İki genç, okula başladıktan hemen sonra tuhaf tavırlarla karşılaşır. Bu itici tavırlara garip olaylar da eşlik etmeye başlar. Bir an önce o okuldan uzaklaşmak isteyen gençler, tekinsiz olaylar yaşamaya başlar. Çok önceden kurgulanmış bir mizansenin içinde olduklarını ve kendi