LÜTFEN KONTROL EDİNİZ!.. Meraklı Benek ve arkadaşları maceralarının son durağı olan büyükşehre doğru yola koyuldu... Doğa dostu güzel çocuklara ulaşıp, bu dünyayı yeniden yaşanabilir bir yere çevirecek olmanın mutluluğuyla... Bereketli topraklarda saf tohumlar, yüreklerinde umutla... Haydi sen de katıl onlara!

Nasıl Hissediyorum: Duygularımızla Baş Etmenin Yolları Bizi üzen ve kimi zaman korkutan duygularımızla baş etmek için aldığımız eğitim, diğer eğitimler kadar önemlidir. Nasıl Hissediyorum serisindeki kitaplar, çocukların duygularını anlamalarına ve bu duygularla başa çıkabilmelerine yardımcı olmak için basit ve güven verici bir dille yazıldı. Nasıl Hissediyorum serisi ebeveynlere harika bir kaynak sunuyor. Çocuğunuz bu kitaplar sayesinde duygularını hem nasıl ifade edebileceğini öğrenecek hem de onları ifad

Demir ve Derin birbirini çok seven ama ara sıra çekişen sevimli iki kardeş. Yaz tatili maceralarına da her sene bir yenisi ekleniyor. Üstelik bu yaz Hacer Nine'nin enfes börekleriyle bir yemek yarışmasına katılmasıyla heyecan ikiye katlanıyor... Kalbinizi ısıtacak unsurlarla örülü bu hikâyede Demir ve Derin kardeşlerle her şeyin doğal olduğu köy yaşantısını ve Hacer Nine'nin mutfağını tanıma fırsatı bulacaksınız. Arkadaşlık, yardımlaşma, saygı, sevgi, güven gibi erdemlerin yanı sıra şımarıklık, kendini beğe

Sahip çık geceye ve gündüze Aslında bu sorun bir bilmece Hem yaşayacak hem yazacaksın Sonunda güneşi kurtaracaksın Hazırsan bir sayfa daha çevir İlk odaya gir... Üç kafadar, iki diyar arasındaki dengeyi bulup barışı sağlamak için tüm taşları bir araya getirebilecek mi yoksa karanlık güçler buna engel mi olacak? Diyarın İki Yüzü'nü okurken hem doğa olaylarına tanıklık edecek hem de huzur içinde yaşamada birlik olmanın önemini kavrayacaksınız.

Küçük Giocomo ile arkadaşı bir iddiaya girip geceyi hayvanat bahçesinde geçirmeye karar verirler ve gökyüzü kararmaya başladığında kimsenin fark etmediği bir şeyi keşfederler: Geceleri hayvanat bahçesindeki hayvanlar konuşmakta ve inanılmaz hikâyeler anlatmaktadırlar.Gianni Rodari, tarih öncesi dönemde insanlarla hayvanlar arasındaki mücadele, modern balina avcılığı ve tamamen farklı ihtiyaçları olup yan yana yaşamak zorunda kalanların karmaşık ilişkisi gibi hassas konuları sade ve öğretici bir dille okura

Martı Jon hayatının en zor gününü geçirmekteydi. Kedi Paçino denizdeki bir kayıkta karşısına çıkmasa kim bilir neler yaşayacaktı? Peki bir martının bir kedi ile dost olması, hatta uçmayı bile ondan öğrenmesi mümkün olabilir mi? İyi bir arkadaşın, içindeki gücü ortaya çıkaracağına inanıyorsan bu kitap tam senlik!

Okumak mı? Oynamak mı? Otti için seçim çok kolaydı. Tabii ki Oynamak! Ama öğretmeninin verdiği ödevden de kaçış yoktu. Tatilde oyun oynamak varken kitap mı okuyacaktı yani? Of ne sıkıcı! diye homurdanan Otti tatilde bakın neler keşfedecek... Kendisi bile buna çok şaşıracak. Bizimle Otti ve arkadaşlarının o renkli dünyasına dalmaya ne dersiniz?

Okurlar, Akıl Çelen dizisinin ilk kitabından başlayarak doğaya kuşku ve korkuyla değil merak, tutku ve sevgiyle yaklaşacaklar, doğanın her yanının onlara zengin bir hazine sunduğunu, coşkulu bir bilim ve engin bilgeliğe bir kapı açtığını görecek.Ayrıca bu kitap boyunca akıllarını çelen birçok soruya cevap bulacaklar!İnsanlar Neden Dünya'yı Evrenin Ortasına Yerleştirdiler?Güneş'in Enerjisi Nereden Geliyor?Kara delik nedir?Süpernova nedir?

Okurlar, Akıl Çelen dizisinin ilk kitabından başlayarak doğaya kuşku ve korkuyla değil merak, tutku ve sevgiyle yaklaşacaklar, doğanın her yanının onlara zengin bir hazine sunduğunu, coşkulu bir bilim ve engin bilgeliğe bir kapı açtığını görecek.Ayrıca bu kitap boyunca akıllarını çelen birçok soruya cevap bulacaklar!Hayvanlar da bizim gibi bir belleğe sahip mi?Kısa süreli bellek kapasitesini arttırmak mümkün mü?Daha güçlü bir bellek mümkün mü?

Okurlar, Akıl Çelen dizisinin ilk kitabından başlayarak doğaya kuşku ve korkuyla değil merak, tutku ve sevgiyle yaklaşacaklar, doğanın her yanının onlara zengin bir hazine sunduğunu, coşkulu bir bilim ve engin bilgeliğe bir kapı açtığını görecek.Ayrıca bu kitap boyunca akıllarını çelen birçok soruya cevap bulacaklar!Balıklar öğrenir mi?Gece, yıldızların ışığıyla neden gündüz gibi aydınlanmıyor?Gündüz görebildiğimiz yıldız hangisi?

Meraklı Benek ve arkadaşları bu defa Tohumcu Nine'nin hayalini gerçekleştirmek üzere yollara düşüyor. Sırtlarında tohum topları, yanlarında yeni dostlarıyla birlikte bereketli topraklara, doğa dostu güzel çocuklara ulaşmaya koyuluyor... Cesaret ve kararlılıkla dünyayı daha sağlıklı, daha yeşil yapmaya doğru... Haydi sen de bu yolculukta katıl onlara!

Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardır çekilen ulusal felaketlerin yarattığı uyanışın ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu sonucu, Türk gençliğine emanet ediyorum. Atatürk, Nutuk'ta Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı hangi zor şartlarda, ne gibi sıkıntılara göğüs gererek kazanmaya çalıştığımızı anlatmıştır. Atatürk'ün çağdaş bir ulus devletinin kuruluşuyla devrimlerin önemine vurgu yaparak ulusal varlığın, yurt bağımsızlığının, yaratılan eserlerin gelecek nesillerce nasıl korunması gerektiğ

Ağaç Diken Adam, yaşamının son otuz yılını, yüzlerce hektarlık çorak bir alanı tek başına yeniden ağaçlandırmaya adayan ve bunu başaran olağanüstü bir karakterin hikâyesi. Aynı zamanda, doğanın, insan emeğini nasıl da fazlasıyla ödüllendirdiğinin hikâyesi. Jean Giono'nun bu muhteşem öyküsü gerçek mi? Elzéard Bouffier gerçekten yaşadı mı? Fark eder mi?

Etrafı kalın naylonlarla çevrili bir yerde sera domatesi halkı yaşardı. Hiçbir şeyi sorgulamaz, merak bile etmezlerdi. Hepsi birbirine benzeyen güzel görünüşlü bu halkın içinde sadece küçük bir domates diğerlerinden farklıydı. İsmi Meraklı Benek'ti... Adı üstünde meraklı bir domatesti Benek. Duvarların ardındaki dünyayı görmek için bir gün düştü yollara... Yeni dostlarla koştu maceradan maceraya. Küçük hayalleri daha da büyüdü dünyayla. Haydi sen de katıl onlara!

Buzların arasında küçük huzur dolu bir ülke ve canlı bir buzulla iç içe yaşayan barışçı bir halk. Sabira bir buzdilimiyle bağlanma onurunu kazandığında buzulun zirvesine doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkar, ama bir çığ felaketiyle eve dönüş yolu kapandığında kendini bir ölüm kalım savaşının içinde bulur. Buzdağının derinliklerinde sakladığı karanlık sırlarla yüzleşip buz ateşinin gücünü ̈ kullanarak sağ salim evine dönebilecek midir?

Harun cesur bir çocuktu ama bazen yaramazlık yaptığı da olurdu. Bir akşam yatağının altında bir canavar buldu. Harun rahat uyusun diye onun kâbuslarını yiyordu. Karnı tıka basa doymuştu. Canavar artık yatağın altından çıkmak istiyordu ne var ki kocaman olmuştu. Acaba Harun ona yardım edebilecek miydi? Peki canavar gittikten sonra uyuyabilecek miydi? Hayal etmeye cesaret eden küçük bir çocuğun kafiyeli ve keyifli hikâyesi. Gecenin kral ve kraliçelerine...

Çok eğlenceli bir karmaşa, dâhiyane bir mizahla yaratılmış bir portre galerisi. Gianni Rodari, hayvanat bahçesi rahatsız edici bir anlam kazanmadan ve biyoparklar icat edilmeden yıllar önce, bize hayvanları nasıl hayal ettiğini anlatıyor. Etologlar, zoologlar ve diğerleri kusura bakmasın.

Urfa yolculuğu Süleyman'ı çok heyecanlandırıyordu. Bu okul gezisi için babasından zar zor izin almıştı. Meraklı ve araştırmacı ama arkadaşlarına uyum sağlamakta zorluk çeken Süleyman için Göbeklitepe'ye yolculuk çok önemliydi. Belki de bu gezide arkadaşlarıyla kaynaşma fırsatı bulacaktı. Ama işler hiç de umduğu gibi gitmedi... Süleyman en son rehberin, Belki bir zaman makinemiz olsaydı ne olduğunu anlardık, dediğini duydu. Bir anda ayaklarının altındaki toprağın kaydığını hissetti. Sanki bir el onu a

Gençler takımı FC Tetenbüttel maç oynadığında Björn Klezke neredeyse her zaman yedek kulübesinde oturuyordu. Bu dayanılmazdı! Oysa ki Björn her gece bir yıldız futbolcu olarak keşfedilmenin hayalini kuruyordu. Saha görevlisi ve mucit Bay Sparwasser'la tanışınca bu hayalinin gerçekleşebileceğine inanmaya başladı. Çünkü çılgın mucit on yaşındaki küçük futbolcuya büyülü kaleci eldivenleri vermiş, böylece Björn ansızın kaleye atılan tüm topları tutmaya başlamıştı. Bu çok çılgıncaydı! Ama hırsızlar eldivenlerini

Kuklaya bir ad koymak için günlerce düşündü. Bir sürü ad buldu aslında... Renklerine bakarak Rengârenk, uzun burnu nedeniyle Bay Burun, pencere önünde durduğu için Pencere Kuklası... Ama hiçbirini beğenmedi. Sonunda iyi bildiği, sevdiği, eski bir hikâyedeki kahramanın ismini, duyup da anlayacakmış gibi neşe içinde bağırarak kuklasına söyledi.