`Bir müşteriyi aşağıdaki gibi bir mağazaya gelmesi için nasıl ikna edersiniz?` Raflarında süpermarketlerden veya hipermarketlerden 20-30 kat daha az sayıda, sadece 650-800 arasında ürün çeşidi ile hizmet veren, Açık şarküteri, tütün, medya ürünleri bulamayacağınız, Estetik dokunuşlar yapılmamış, kimine göre itici (müzik yok, palet ve raf üzerinde istiflenmiş koliler, ürünler kolilerin içinden çıkarılmamış) mağaza alış veriş ortamı. Adını sanını duymadığınız, daha önce görmediğiniz yüzlerce öz marka(market m

`Ruh bitkisi? Bu da nedir? Beyaz yapraklı, dörde bölünmüş yumruları vardı. Jamal suya atlamaya çalıştı ama kolundan yakaladım onu. Biraz delirmiş gibiydi. Eğer suya düşmüş ise buralarda bir yerlerde vardır. Mağaranın bazı bölgeleri yukarıdan güneş alıyordu ama bazı bölgeler tamamen karanlıktaydı. Hızlıca nehir boyunca koşar adım giden Jamal`a yetişmek artık kolay değildi. Bazen bu kilolarla bu bedeni nasıl bu kadar hızlı hareket ettiriyor merak ediyorum doğrusu. Sonunda aradığını bulmuştu. Bitkiyi koparmaya

Elinizdeki bu kitap, hayatın değişik alanlarına ait özlü sözlerden oluşmaktadır. Gerçekten her biri zihinden süzülmüş inciler gibi vücuda gelmiştir. Istisnasız hepsi düşünce ürünü olup konuları farklı olmasına rağmen yoğunlaştırılmış, kapsamlı düşüncelerdir. O kadar ki; sadece birinin açılımı bile sayfalarca açıklama yapılacak kapsamdadır. Konuları çok farklıdır: aşk, adalet, sevgi, evrensellik ve farklı insan ilişkilerini içine alır. Umarım bu kitap size yeni bir ufuk açacak ve şimdiye kadar duymadıklarını

Gökyüzüne kafasını kaldırıp baktığı zaman sayısı olağanca fazla olan yıldızları gördü. Pırıltısında kaybolduğu her bir yıldızda, kafasının içindeki derinliğe yeniden hapsoldu. Yanaklarına vuran rüzgarla kendine geldiğinde onu mücadeleye uyandıran sebebi hatırladı: - Emanetin incisi... Genç bir yazarın hayal dünyasından kaleme alınmış Emanetin İncisinde Yağız ve Nilüfer`le çıktığınız macerada kendinizi kaybederken, nefes kesen aksiyonlarla dolu Emanetin İncisini hazzın doruğunda okuyacaksınız.

* Bu kitabın sonunda herkes sizi can kulağıyla dinleyecek, saygınlığınız artacak, konuşmaya başladığınızda., pür dikkat dinleneceksiniz. Bundan emin olabilirsiniz

Uzun zamandır süregelen belirsiz karanlıkta nihayet iri cam gözlere sahip üç leke belirdi. Onlar için intikam vaktiydi ve güçlerini bu doğrultuda birleştirdiler. Bundan sonrası onlar için çocuk oyunu sayılırdı. Lakin hesaba katmadıkları yılların tecrübesi tilki lakaplı adam karşılarına çıkana kadar hevesleri sürecekti. Ne de olsa Yaşlı Kurt, tilkiye çok şey öğretmişti.

İstanbul, Cibali polis karakolu... 6-7 Eylül 1955 olayları. Vatansever, çalışkan bir polis memurunun maceraları ve Anadolu ilçelerine gönderilen polis aileleri. Anadolu`nun en geri kalmış halkının çoğunluğunun Türkçe bilmediği bir ilçede geçen sürgün yaşamı ve sonunda Samsun Çarşamba`ya tayin ve bu şirin kasabanın; saf, temiz ve çalışkan insanlarının yaşamı ve bu arada filizlenen bir aşk hikâyesi. ORHAN BAYAV temiz ve akıcı bir dille yazdığı bu romanda bizi, hüzünlü bir aşk hikâyesine sürüklüyor. Güzel bir

Mükemmele yakın bir aciz olduğumu düşünmeden edemiyorum. İnsan düşünür mü yoksa düşündüğünü düşünerek anlam bulmaya mı çalışır? Kendini, zihninin çıkardığı yolculukta savrulurken bulur. Bazen kuş olup uçarak bu dünyadan uzaklaşmak, bazen ise bu döngünün bir parçası olarak sonsuza dek yaşamak ister. Zihninin en zinde ve güçlü arkadaşı olduğunu düşünürken aynı zamanda en zayıf ve aciz arkadaşı olmasına şaşırır. İçinde sonsuz tezatlık barındıran zihninin çıkardığı yolculukta kendini hiç tahmin edemeyeceği bir

Papatya olman için önce dikenleri koparıp atman gerekiyor. Buna hazır mısın? Bir gün vakti gelecek. Ben de papatyalar gibi hayatıma devam edeceğim. Papatya gibi olmak can yaksa bile mi? Canım yansa da bundan vazgeçmeyeceğim. Papatya gibi olmak bir nevi Allah`ı tanımak için bir başlangıçtı. Zehra ve Asaf gibi düşünüp hissetmek için İslamı öğrenmeliyim. Bu yolun bana huzur getireceğini düşünerek gökyüzüne baktım.

haber vereyim ki Atatürk ne yaptığını, nasıl yapacağını, kimlere ne yaptıracağını, kimleri nerede ve nasıl kullanacağını bilen pek hesaplı bir adamdı.` Yapmış oldukları üzerinde istediğiniz tenkitlerde bulunabilirsiniz. Fakat kendi varmak istediğine ulaşmaktan başka bir şey düşünmeyen, dostluklarının, yakınlıklarının, sözde sırdaşlıklarının üstünde bilhassa ` kendi kendine vefalı `bir lider olduğu su götürmez bir gerçektir.`

`İnsanlar kıyıcıydılar, kitaplara kaçtım` diyen Cemil Meriç`i çok seven yazarın, böylesi bir kaçış ve arayış içinde olanlara, bu kitaba rastladıklarında ellerinin boş dönmemesi umuduyla yazılmış bir kitap HAYAT `KISSA`DIR`. Okuyarak değişmenin, gelişmenin mümkün olabildiğini de bu kitapta görebilirsiniz. Deneme/Yanılma yönteminden farklı olarak `Deneme Oku ve Yanılma` söylemini içeren bu kitap; eskimez bir yöntem olan kıssa, hikâye gibi anlatımlardan `şimdi ve burada` nasıl yararlanılabileceğini, yararlanmı

Sihirli güçlere sahip kara kobra lakaplı suikastçı Tormen, başarıyla sonuçlanan bir av sonrası kontrolünü kaybettiği yazgısında sihirlerin, farklı ırkların ve hatta ejderhaların olduğu bu fantastik dünyayı yeniden keşfedecektir. Tormen ile bu yolculukta büyülerin, enerjilerin ve tanrıların verdiği ilginç kaderlerin şahidi olacak; yepyeni dostluklar ve düşmanlıklarla mistik dengeye giden yolda yeniden doğacaksınız.

Cex, ormanda yapılacak olan koşu yarışını kazanamayacağını düşünüyordu. Kendine olan güvenini kazanması için arkadaşları ona destek oldu! İyi bir ekibin nasıl başarılı olduğunu hep birlikte öğreneceklerdi.

Hayatıma sen geldin isminle melekler gibi omuzumun kanatlarına kondun yüzümü güneşe çevirdin bense sende aşkı buldum ve hissetim sadece senle güvenilir mutlu bir yolculuğu gördüm. Sen gülünce senin gülüşünde senle tam oldum arkamda ne olup bittiğinin önemi yoktu ama birazda olsa kayıp etme korkusuyla yaşadım. Güven vermek emekti.

ROMAN BU TEK PARÇA GENEDE EDEBİ OLARAK İŞLEYİN OLUR MU?

2002 yılında İstanbul`da doğan Birgül Gödek aslen Ankaralıdır. 4.sınıfta sınıf öğretmeni Hasan Yavuz sayesinde yazmaya başlayan ve bu zamana kadar birçok söz, şiir, senaryo ve roman yazan Gödek, ilk kitabı; son vedasını çıkarmaktadır. Ben aşka inanmayan, aşk nedir bilmeyen genç bir kızdım. Aşkın sadece Leyla ile Mecnun`da var olduğuna inanırdım. Ta ki seni tanıyana kadar. Sen sevmeyi en güzel bilen adam, sen gülmeyi en güzel bilen adam. Sen... İşte sen aşksın, sen rüzgârımsın, sen hayallerimi süsleyen ada

Hayal ve gerçek İkisi arasında gelgitler yaşıyoruz hepimiz. Ömrümüze adak, yeni bir sayfaya yelken açıyoruz hep beraber. Süresi dolmamış ayrılık sahnesine alışmışız belki de. Kim bilir belki de öykünmeye değer yaşantılar içerisinde unutularak kayboluyoruz. Her defasında umut vaat ederek çekip giden insanları barındırıyoruz hayatımıza. Biraz da bize yazık öyle değil mi? Sorsan; iyiyiz gülüyoruz eğleniyoruz. Kalabalıkların içinden koşarcasına yaralarımızı sarıyoruz. Ve hiçbir şey yokmuş gibi hayatımıza yön ve

Allah için sevenler; kültür, gelenek ,örf, âdet ve insanların ne dediğine takılmazlar, sadece severler. Helal sevmek zordur; imtihanı çetindir. Bunu en iyi Umut ve Sinem`den dinleyeceğiz . Sabahı umut ile geceyi Sinemle yaşayacağız. Farklı kültürlerin ne gibi olumsuz yönleri var, Ailelerin bu konularda neler düşündüğü ve Aşk`a değil mantığa baktıklarını anlayacağız. Ve Aşk Allah için değilse, aşk olmaktan çıkar Nefse dönüşür.

Damla oldum söz oldum aktım senin gönlüne. Var olan vardır içinde duygu, mantık, düşünce. Can bedenden gitmeden ara keşfet öğren iş, aşk, yaren, okumak olsun çaren. ben de dahil okumayı seven Buse`n

Yine bu gece yalnızlık kaldı Yüreğimin en derininde Yerini bir bardak çay aldı Gecemin güzel deminde eskiden sohbetim vardı Dostlarım vardı mesela Bir de sen yanımda Umudumda Şimdi nedense gelmiyor Umuruma Dedim ya yalnızlık kaldı.