Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 100 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Bekçi, - Müjde! diyerek sevinçle komiserin odasına girdi. Bekçi biyandan da iki yarı çıplak adamı iteliyordu. - Allaha şükür, ikiyüz lira cepte sayılır. Komiser, - Ne ikiyüz lirası? dedi. - Komiserim, sayenizde iki deli de ben yakaladım, hem de bitürlü bulunamayan çıplak delileri... - Bunlar çıplak değil ki... - Eh çıplak sayılır... Yoksa içeri alıp daha soysam mı? Bunları nezarete koyup, gidip öbürlerini de yakalayacağım. Dışarısı, nah böyle, vıcır vıcır deli kaynıyor. Yüz Liraya Bir Deli adlı öyküden
114 TL.
Bu yazılarda hiçbir yazı tekniği, yazış ustalığı gütmedim. Yani bu anlatılarda hiçbir kurgu, hiçbir uydurma yok. Yaşayıp gördüğüm yada yaşayanlardan, görenlerden dinlediğim hayvanlara değgin gerçek olayları süsleyip püslemeden, kendimden hiçbişey katmadan olduğu gibi yazdım. Hiç kuşkusuz bunları, okuyanlar kendilerine yararlı dersler çıkarsınlar diye yazdım. Ben de bu olayları yaşadığım yada yaşayanlardan dinlediğim zaman, onlardan kendime dersler çıkarmıştım. Ama bu kitapta anlattığım her olaydan sonra, on
130 TL.
Tükendi
Yaşlı erkeğin, çok zorlu bir sevinin kıskacından kurtulmaya çalıştığı, belki yüz kez ihanet ettiği yalnızlığına kendini bağışlatıp yeniden yalnızlığına sığınmaya uğraştığı bunalımlı bir zamanında karşısına çıkmıştı bu kız. Bikez daha ihanet etmemeye söz vererek, son ihanetini de son kez bağışlaması için yalnızlığına yalvardığı günlerdeydi. Yalnızlığını bu kaçıncı aldatmasıydı, bu kaçıncı söz verişi ve kaçma bağışlanmasıydı... Yaşlı adamın yalnızlığı, analar gibiydi. Analar, nice suçlu olurlarsa olsunlar, ço
117 TL.
Tükendi
Saray koruyucuları deh demişler, çüş demişler, eşeği bitürlü atlatamayınca padişaha varıp, ? Eşek kulunuz gelmiş, huzura çıkmak ister! demişler. Eşeği kabul buyuran padişah, ? Ne dilersin ey eşek kulum?.. deyince, eşek de dilediğini bildirmiş. Padişah, canı burnuna gelip kükremiş: ? İnek eti ile, derisi ile, gübresiyle bu memlekete, bu millete hizmet etti. Katır dersen savaşta, barışta yük taşıdı, bu vatana hizmet etti. A eşek ya sen ne iş gördün ki bir de kalkmış eşekliğine bakmadan nişan istersin?.. Uta
115 TL.
Ama yedi yaşındaki oğlu Cengiz, - Anne be!.. dedi, babamdı vallahi. Babam bugün dükkâna gitmedi ki... Bilâl Amcanın kahvesindeydi... Çocuk lafını tamamlayamadan bir çığlık koptu. Esma, Cengiz'in kaba etine bir çimdik basmış, - Yumurcak... Sus... diye haykırmıştı. Kocasının kocaman Karadenizli burnunu duvarın köşesinden o da görmüştü. Ama konu komşunun yanında iki paralık olmak istemiyordu. Başını pencereden içeri çekip, - Etinden et koparılmış gibi bağırma domuz, şimdi alırım ayağımın altına!.. diye çocuğa
127 TL.
Şakacı Çocuklar, aynı mahallede yaşayan bir grup çocuğun başlarından geçen ilginç olayları anlatmaktadır. Evde, okulda, oyun alanlarında birbirleriyle yakın arkadaş olan bu çocuklar, kimi zaman yaramazlıklarının, kimi zaman yaptıkları şakaların sonucu güç durumlara düşerler. Aslında başlarından geçen serüvenler, onların dış dünyayla, gerçek hayatla tanışmalarının birer örneğidir. Çocuklar, yaşadıkları her olaydan yeni bir şey öğrenir, biraz daha büyüyüp olgunlaşırlar. Bu kitapta büyüme yolundaki roman kahr
60 TL.
Oynadığı takımın renklerine çok bağlı olan Altan bugüne kadar ancak altı takıma transfer olabilmiştir. Genellikle futbolcularımızın bir kötü alışkanlığı olan kumara hiç düşkünlüğü yoktur. Yalnız takımıyla kampa girdiği zamanlarda boş zamanlarını değerlendirmek için barbut oynamakta, zar atmakta ve poker oynamaktadır. Diğer zamanlarda vidosu onbeş-yirmibeş liradan tavla oynayarak kendini tatmin etmektedir. Her ne kadar içkiyle arası hoşsa da, hiçbir maçına sarhoş olarak çıkmamış, son derecede disiplinli bir
130 TL.
Nasrettin Hoca gülütleri, sözü hiç uzatmadan ve elden geldiğince enaz sözcükle anlatılmalıdır. Ne kerte kısa anlatılabilirse, o kerte etkili ve güldürücü olur. Bundan başka, Nasrettin Hoca gülütlerinin sonundaki yargıyı yada yargı çıkarılacak olan sonucu vurgulayarak söylemeye özen göstermelidir. Sevgili çocuklar, sizler için bu kitapta derlediğim atasözü, deyim ve özsöz olmuş Nasrettin Hoca gülütlerini sever de onları sırası ve yeri gelince anlatırsanız çok sevineceğim. Aziz Nesin
149 TL.
Tükendi
Enbaşın baskısı arttıkça artmış. Bu baskı karşısında bunalmışlar. Aralarından bir bilge çıkıp şöyle demiş: - Tarihimizi inceleyelim. Atalarımızın zamanındaki Enbaş'lar buyruklarını sertleştirip baskılarını artırdıkça, atalarımız bu haksızlığa karşı ne yapıyorlarsa biz de öyle yapalım. Bilgenin öğüdünü çok uygun bulmuşlar. Tarihlerini incelemişler. Bir de bakmışlar, Enbaş'lar buyruklarını sertleştirip yumruklarını vurdukça, baskıyı artırdıkça, ataları da suratlarını asarlar, somurturlarmış. Enbaşların ar
117 TL.
Bu kitap çocuklara hayat karşısında yararlıyla zararlıyı ayırmalarında yardımcı olacak temel insani değerlerin sorgulandığı öykülerden oluşuyor. Uzun yıllar öğretmenlik yapan, bütün yaşamı yetişme çağındaki çocuklar arasında geçen Celal Özcan, bu zengin birikiminin verdiği olgunlukla deneyimlerini öykülerine yansıtıyor. İnsanlar arasındaki ilişkiler, insan-doğa ilişkileri, kişisel sorumlulukla toplumsal sorumluluk arasındaki bağlar... Bütün bu konula öykülerde, günlük hayatımızın sıradan bölümleri gibi, hay
50 TL.
Meret dağ gibi yatıyor. İki fincan benzin dedilerdi. Gaz tenekesiyle mazotu, yağı dayadılar. Oğlan çıktı üstüne. Hep bindik... Traktör tırısa kalktı. Maşallahı var. Üstüne bir eski babuç, bir baş sarmısak, bir mavi gözboncuğu, bir de maşallah astık, deh dedik... Akşamüzeri köye varınca dört döndük köyü, keyfine diyecek yok. Bizden gören Donatım Kurumuna seğirtti. Gatırcının Yusuf var ya, köyün alt yanında on dönüm kıraç tarlası var, o bile borç harç edip gitti bir traktör aldı. Akşam oldu mu, köy yolunda
120 TL.
Esnaf giyimli bir adam, - Bu seferki sıkıyönetim gevşek, gevşek... dedi. Beni tutuklamadılar diye üzülmüş görünüyordu. Bir kadın, - Sıkıyönetim ilan edileli dün bir, bugün iki, dedi, daha belli olmaz ki, belki de tutuklarlar... Ordan uzaklaşırken, demin, Daha belli olmaz... diyen kadına, bir adamın, - Ama eskiden sıkıyönetimin ilk gününde onu tutuklarlardı... dediğini duydum. Sanki sıkıyönetimin geleneği bozulmuş, bir ulusal alışkanlık değişmiş gibi tedirginlik içindeydiler. Gözünüz Aydın Efendim adlı öykü
127 TL.
Elimde bomba, avazım çıktığınca iki kez haykırdım: Yat! Yaaat! Nasıl dehşetle bağırmışım ki çember olmuş subaylar birden yerle bir oldular. Bomba elimde, içi başka tür bombalarla dolu sandığa ters dönüyorum ki, öteki bombalar da patlamasın. Tam dönüşüm sırasında, gümmm... Ben yerdeyim, her yanımdan kanlar fışkırıyor. Ya sakat, ya yarım kaldıysam... Ölmedim diye bende bir üzüntü ve elbet çok büyük bir utanç... Size bu olayın daha müthiş biyanını anlatayım. Tabur komutanım Binbaşı Ziya Bey, bomba patladıktan
154 TL.
Sayın Başkan ve Sayın Yargıçlar Kurulu Üyeleri! İşte ben, yüksek dağlardaki karlara bastıkça ayaklarından kart-kurt diye sesler çıkaran Türkmenlere Kürt demiş olduğum ve onların ulusal kültür haklarını savunmuş olduğum için, hiçbir zaman kabul etmediğim sanık sıfatıyla karşınızda bulunuyorum. Hiçbir alçakgönüllülük gösterişine düşmeme gerek yok ki, ben salt Türkiye'nin değil, dünyanın tanınmış çağdaş gülmece yazarlarından biriyken, Türkiye Cumhuriyetinin en ciddi kurumu olması gereken Genel Kurmay Başkanlığ
130 TL.
Günümüz şairlerinden Zeynep Uzunbay, tatlı dilli anlatımıyla bir kez daha çocukların dünyasına eğiliyor. Yedi yaşındaki Umay, anne ve babasıyla paylaşamadıklarının eksikliğini evin Miya adlı kedisiyle kurduğu dostlukla giderir. Ancak kedilerin de kendilerine özgü bir dünyaları vardır ve iç sesleri onları yeni serüvenlere çağırır. Böylelikle kendimizi çocukların, büyüklerin ve minik hayvanların arasında eğlenceli bir öykünün içinde buluruz. Kitaba eşlik eden resimlerin hayal gücünü coşturucu etkisiyle de Ked
94 TL.
Tükendi
Sevgili çocuklarım, 16 yaşıma dek süren çocukluk anılarımı yazdım. Bu anılarım, Böyle Gelmiş Böyle Gitmez adlı kitapta topladım. Hepsi iki cilt oldu. Değerli yazar Erdal Öz, bu iki ciltlik kitabın içinden, sizi ilgilendireceğini umduğu bölümleri seçip ayırdı. Bunları ayrı bir kitap yaptı. Kitabın adını da Ben de Çocuktum koyduk. Aziz Nesin'in yazdığı Önsözden
81 TL.
Tükendi
Sinekler arasındaki bu olay, o büyük kentin, yüksek yapıların çok sıkışık bulunduğu bir bölgesinde geçti. Orada çok katlı bir konut vardı. Bu konutun en alt katı, çok az güneş alan bir evdi. Bu evin yarısı, yerden aşağıdaydı, toprağa gömüydü. Dar sokağın iki geçesinde çok yüksek yapılar, bu bodrumdaki eve güneş girmesini engellerdi. Bu yüzden o eve sabah aydınlığı geç gelir, ama akşam karanlığı erkenden başardı.
86 TL.
Tükendi
Canım çocuklarım! Bu kitapta sizlere, yakın geçmişimizden dört olayı anlatıyorum. Bu anlattıklarım bir takım kurgusal olaylar değildir. Hepsi de yaşanmıştır, gerçektir. Bu sekiz olayı, yerleriyle, zamanlarıyla, yaşayan kişilerle, adlı adınca yazdım. Üstelik bu olaylardaki kişilerin salt olumlu yanlarını göstermekle yetinmedim, olumsuz yanlarını da belirtmeye çalıştım.
50 TL.
Havadan hükümete geldik. Hiç hava deyince, insanın aklına hükümet gelir mi? Bak nereden nereye? - Hükümet idare edemiyor dii mi efendim? İşin ucu hükümete dayanınca, ben bu sefer evet bile demedim. Hadi havayı anladık, suyu da anladık... Peki hükümet ne oluyor? Ben sesimi çıkarmadım ama, adam boş böğrüme bir dirset atıp, - Öyle dii mi? diye bağırınca, - Evet... dedim. Demesem, bir dirsek daha atacak. (Tanıtım Yazısı`ndan Alıntı)
115 TL.
''Birçok tuhaflık, akla yatmayan pek çok şey ve ilginç sorularla dolu bir öykü bu. Gözünüzü dört açın! Bazılarını hemen fark edeceksiniz, bazılarıysa usul usul girecekler öyküye. Mızıkçılık yapmak isterseniz, seçim sizin. Yanıtların yazıldığı son sayfadan başlayabilirsiniz okumaya. Ama bence, size düşünmeyi öğütleyen bu öyküye bir şans verin. Azıcık düşünerek çözülemeyecek bir soru ya da sorun var mı ki dünyada?'' Walter Benjamin Walter Benjamin, çağımızın en büyük düşünürlerinden biri. Çocuklar için hazır
162 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 100 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5