Konu Başlıklı ve Açıklamalı Kur’ân-ı Kerim Meâli

Bu araştırmamızda -en sağlam kaynaklara ve en güçlü delillere dayanarak- İslam toplumundaki Müslüman olmayan kimselerin yasal durumlarını ortaya koymuş olacağız. Onların sahip oldukları ve İslam'ın teminatı altındaki hakları nelerdir, bu hakların yerine getirilmesi ne ile sağlanır, bunlara karşılık onların görevleri ve bu görevleri ile ilgili olarak çıkartılan kuşkular nelerdir? İslam'ın kendilerine Allah'ın, (cc) Peygamberinin (sav) ve Müslüman toplumunun zimmetini verdiği bu kimselerin geçmiş uzun dönemle

Yüzyıl önce kaleme alınan İstiklâl Marşı destanlaşıp hala milleti heyecanlandırıyor, onu haykıran şair Mehmed Âkif Ersoy hala saygı ve minnetle anılıyorsa Ertuğrul Gazi'nin Söğüt'e diktiği Ulu Çınar sapasağlam demektir. Mehmed Âkif milletimizle aynı yöne baktığı ve aynı duyguları terennüm ettiği için hala sevilmektedir. İstiklâl Marşı'ndan kulaklarımıza çarpan seda, annelerimizin ninnilerinden, dedelerimizin masallarından, minberlerde okunan hutbelerden tınılar taşıdığı için hala bir meşale gibi ruhumuzu tu

Bu kitap, Kudüs-i Şerif'teki Kürtlerin, hicri beşinci, yani miladi on birinci yüzyıldan günümüze kadar olan tarihini ele almaktadır. Yazar, bu kitapta Kürtlerin tarihini işlerken, bazıları daha önce yayınlanmamış olan birincil kaynaklara dayanmıştır. Kudüs Şer'î Mahkemesi'nin sicilleri, Kudüs topraklarındaki diğer vakıflarda olduğu gibi, Osmanlıların, Kürtlerin kurmuş olduğu vakıfları da muhafaza ettiğini onaylamaktadır. Mahkeme sicillerinde, Eyyûbi Devleti'ne mensup vakıf sahibi kimselerden bahsedilirken,

Bu kitapta, Kudüs-i Şerif'te okunan Kur'ân-ı Kerimlerin tarihi hakkında neredeyse bir ansiklopedi kadar bilgi verilmektedir. Nitekim, Kur'an-ı Kerimlerin istinsah edilmesinden, restore edilmesinden ve muhafaza edilmesinden bahsedilmektedir. Kitapta, Kubbetü's-Sahra'nın ve Kıble Mescidi'nin namazgâhları başta olmak üzere, Kudüs'teki, mescitlerde, medreselerde, hânikâhlarda, zâviyelerde ve türbelerde muhafaza edilen Mushaf-ı Şerifler, ayrıntılı şekilde tarif edilmektedir. Ayrıca, bu Mushafların günümüzde muha

Kudüs şehri kutsal kabul edilmeseydi, muvahhitlerin kalbi asırlardır buraya bağlanmazdı ve burada, ancak az sayıda insan, zayıf olan su kaynakları bitene kadar yaşardı. Bundan dolayı, bizden öncekiler, su bulmada ve suyu muhafaza etmede, suyla alakalı bütün iş ve tasarrufları yönetmede ustalaşmıştır. Osmanlı'nın son zamanlarında şehrin hızla gelişmesine rağmen, geleneksel su kaynakları, şehir sakinlerinin ihtiyacını karşılayacak kadar yeterli sayılmazdı. Bu nedenle, su kaynaklarının geliştirilmesi, şehir yö

يغطّي هذا الكتابُ تاريخَ المصاحف التي قُرِأتْ في القدس الشريف بشكلٍ يكاد يكون مَوْسوعيًّا. فهو يَتحدّثُ عن نسخِها وترميمِها وحِفظها. وهو يصِفُ بالتفصيل مَصاحِفَ مُصلّى قُبَّةِ الصخرة والمُصلّى القِبْلي، ثم مَصاحِف المَساجِد والمَدارس والخوانق والزَّوايا والأضْرِحَة، ويحلِّلُ وقفياتِها وتاريخها عبر العصور، إضافةً إلى تبيين الأمكانِ التي استقرّتْ بها في عصرنا الحاضر. ويبيّنُ المؤلِّفُ أنّ غالِبيّةَ المَصاحِفِ المَقدسِيَّة الفاخِرة قد وَقفَها بعضُ السلاطين والحُكّام والأثْرياءِ الأتراك، قبل العهد العثماني وخلا

يغطي هذا الكتابُ تاريخَ الأكراد في القدس الشريف منذ القرن الخامس الهجري/ الحادي عشر الميلادي وحتى عصرنا الحاضر. وقد اسْتندَ المؤلِّفُ فيه إلى مصادر أولية لم يُنشر بعضُها من قبل. وتؤكِّدُ سجلاتُ المحكمة الشرعية القدسية على أن العثمانيين حافظوا على الوَقْفيّاتِ الكُرْدية في الديار القدسية، كسائر الوقفيات. وتُلْحَظُ عِباراتُ التعظيم للواقفين الأيوبيّين عند ذِكْرِهم في تلك السجلات. وقد وَردَ أنّ أكْرادًا كانوا يَفِدون إلى القدس الشريف من كُوران وبَسطام والسليمانية ودِيار بَكْر وبِيرِه جِك وسروج، إضافَةً إلى حَل

لولا قداسةُ هذه المدينةِ منذ أنْ بُنِيَ فيها المسجدُ الأقصى، لَمَا تعَلَّقتْ بها قُلوبُ المُوَحِّدين عَبْر العصور، وما كان ليَسْكُنها سوى عدد محْدود من الناس، على قَدْرِ مَواردِها المائية الضئيلة فحسب. ولذا تفنَّنَ أسلافُنا في أساليبِ جلْبِ المياهِ وحِفْظِها، وفي إدارةِ شؤونها وتصْريفِها. ومع نُمُوِّ المدينةِ بشَكْلٍ مُتسارعٍ في أواخِر العهدِ العثماني، لمْ تَعُد المصادرُ التقليديّةُ تَكفي لسَدِّ حاجَةِ السكّان، فأصبح تطويرُها يُشكّلُ أولويةً لإدارةِ المدينةِ ولسُكّانِها على حَدٍّ سواء. وسيَجِدُ القارئُ الكر

Bugüne kadar Sünnetin konumu ve tedvin süreciyle alakalı birçok çalışma yayımlandı. Bunlar genelde konuyu bir yönüyle elealan, başka bir ifadeyle Sünneti konum ya da tedvin tarihi bakımından inceleyen çalışmalardır. Bu çalışmaların diğer bir eksiği de, ülkemizde cereyan eden tartışmalarda hususilik arz eden bazı boyutları yansıtmamasıdır. Elimizdeki eser, bu bağlamda şimdiye kadar yapılan çalışmaları derleyen ve değerlendiren başarılı bir sentez olmakla beraber; -müellifin Türkiye'de ikâmet etmesi sebebiyl