Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Batı manastır geleneğinin manevi babası ve Avrupa'nın koruyucu azizi olarak kabul edilen Aziz Benedikt (480-573), yüzyıllar boyu neredeyse tüm Avrupa'da tek geçerli manastır nizamnamesi olarak kullanılacak Regula Benedicti adlı eseriyle Batı manastır yaşamına damgasını vurmuş bir şahsiyettir. Aziz Benedikt, dua ve çalışmayı manastır yaşamının merkezine koymuş ve Doğu manastır geleneğinde var olan bekârlık, iffet, alçakgönüllülük, itaat, istikrar, sessizlik gibi birçok değeri benimseyip, bunları Batı kültü
55 TL.
Tükendi
Seyyid Kutub'un Fî Zılâli'l-Kur'an adlı tefsiri, çağdaş bir tefsir olmasının da etkisiyle Müslümanlar arasında hızla yayılmış ve büyük yankı uyandırmıştır. Bu eser Müslümanlar arasında önemli bir kesim tarafından sadece bir tefsir kitabı olarak değil, aynı zamanda bir eğitim ve davet metodu olarak da kabul edilmiş, İslam toplumu için yazılmış bir rehber olarak görülmüştür. Elinizdeki bu çalışmada Seyyid Kutub'un, hem günümüz İslam dünyasında hem de özellikle Türkiye'de büyük bir üne kavuşan Fî Zılâli'l-Kur
30 TL.
Tükendi
Bu kitapta Pers-İran medeniyetinin en köklü dini geleneklerinden biri olan ve yüzyıllar boyu tarih sahnesinde boy gösteren Mecusi inancının tanrı tasavvuruna yönelik bir çözümleme sunulmaktadır. Mecusilikteki tanrı algısı temel olarak üç teolojik evrede kendini belli etmektedir. İlk evrede Zerdüşte atfedilen Gatha metninde Ahura Mazda bağlamında ortaya konulan monoteist tanrı tasavvuru incelenmektedir. Zerdüşt sonrası Mecusi teolojisinin şekillendiği Avesta metinleri ikinci teolojik süreci ihtiva etmektedir
44 TL.
Tükendi
"Spinoza, kutsal kitap eleştirisini sadece metnin muhtevası ile sınırlamamış; metnin yazarının da tartışmalı olduğunu belirtmiştir. Ona göre; Tevrat metninin yazarının hz. Musa olması mümkün değildir. Spinoza, metnin sahibinin şüpheli olmasından hareketle, söz konusu metinden otorite devşirmenin de mümkün olmayacağı sonucuna varır. Netice olarak Spinoza, siyasi ve dini makamların hiçbirisinin ‘Tanrı adına' otorite sahibi olduğunu iddia etmesinin doğru olmayacağı sonucuna varır. Yani, beşer ürünü olan bir ‘m
100 TL.
Tükendi
Kazvinî'nin Âsâru'l-Bilâd ve Ahbâru'l-İbâd adlı eseri, tarihî coğrafya alanının önemli bir eseri olmasına rağmen, gerek Türkiye'deki ve gerekse yurt dışında yapılan akademik içerikli yayınlarda yeterli ilgiyi görmemiştir. Bunun nedenlerinden birisi olarak yazarın diğer eseri Acâibü'l-Mahlûkât ve Garâibü'l-Mevcûdât'ın daha çok ilgi görmesi gösterilebilir. Zira bu eser uzun yıllar Osmanlı medreselerinde okutulmuştur. Ama Kazvinî'nin daha çok bölgesel coğrafya ile alakalı olan Âsâru'l-Bilâd ve Ahbâru'l-İbâd'ı,
120 TL.
Tükendi
Çocukluğumda az da olsa atlara ilgim olmuştu. Hele de hasat aylarında Dobruca'nın uçsuz bucaksız buğday tarlalarını kanatlı orak makinelerine koşulan iki çift atın ön sağdakinin üzerinde, yakıcı güneşin altında, gün boyu atları yedmek (yönetmek) hiç de kolay bir iş değildi. Onları çeşmeye sulamaya götürüp getirmek ve diğer zamanlarda merada otlatmak da biz çocukların işi idi. 1950'li yılların başında zorunlu kooperatişeşme neticesinde köyün tüm atları Koca İbrahim'in harmanına kurulan büyük ahırlara topl
20 TL.
Tükendi
7. Yüzyıl Ermeni yazarları arasında Arapların Ermenistan'daki ilk istilalarından söz eden tek kişi Piskopos Sebeos'tur. Çağdaşı olduğu Sasanilerin çöküşünü anlatır ve bunu bize sunduğu olayların çoğunda hazır bulunmuş bir yazarın yetkinliğiyle yapar. Gerçi o olayları bir eleştiri süzgecinden geçirmeksizin vermiştir ama bunu yaparken zamanının olağan davranışına, gerek Bizanslı gerek Arap tarihçilerin yaptıklarına ters düşmüş de olmuyordu. Çoğuna tanık olduğu ya da görgü tanıklarından dinlediği olayları a
25 TL.
Tükendi
1947 yılında Kumran Yazmaları'nın gün yüzüne çıkarılması, teolojik düşünce açısından çağımızın en büyük keşfi olmuştur. Bu yazmalar, M.Ö. 250 ile M.S. 70 yılları arasına tarihlendirilmektedir. Bu tarihler Yahudilik ve Hıristiyanlık açısından önemli bir dönemdir. Zira günümüz Rabbinik Yahudiliği ile Hıristiyanlığının temellerinin teşekkülü, bu dönem içerisinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla Kumran Yazmaları, bu teşekkül devrinin anlaşılması açısından çok önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca Yahudiliği ve Hırist
18.52 TL.
Tükendi
Yapacağımız araştırmada ilk olarak şu hususlar hedeflenmektedir: 1- Allah ve Resülünün kelimeyle ilgili hangi bazdadır? 2- Kur’ân-ı Kerim’de geniş yer verilmesinin sebebi ne olabilir? 3- Dostluğun muhatapları ve özellikleri nelerdir? 4- İnanan ve inanmayan insanların iyilik ve kötülüklerinin kriterleri neler olabilir? 5- Cin, şeytan ve nefsin durumu nedir? 6- Karşılıklı ilişkilerde Müslümanların uyacağı prensipler nelerdir? Bu çalışmamız; a) Ehl-i Kitap kabul edilen din sahiplerini ve kitaplarının k
30 TL.
Tükendi
Vahyin ışığında Şuuri Cankut Sayran tarafından vukufiyetle hazırlanmış olan Toplum Olaylarını Yorumlamada Kullanılan Anahtar Kavramalar 'ın ilgi alanına giren çalışmaların hayata yansıtılması sonucu dünyanın yeni oluşumlara, bilgi çağına ve en ileri teknolojiye açıldığı günümüze ışık tutacağı ve beşeriyetin daha mutlu yarınlara ulaşacağı inancındayım.
30 TL.
Tükendi
´Hamd, Alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan; hesap gününün Hakimi Allah´a mahsustur. Allah´ım ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz. Bizi, öfkeye uğrayanların ve sapanların yoluna değil, iyilikte bulunduklarının yolu olan doğru yola ilet.´
18.52 TL.
Tükendi
Türk-Alman ilişkilerinin başlangıç tarihi çok eskilere dayanmaktadır. İki ülke arasındaki ilk yakınlaşma, Kanuni Sultan Süleyman döneminde olmuştur. Alman İmparatoru Şariken tarafından başlatılan dostluk girişimleri, Büyük Friedrich'in izlediği dış politikayla hız kazanmış ve yapılan bir anlaşmayla da resmileştirilmiştir. Öbür taraftan, Osmanlı Devleti XVIII.yüzyılda Batılı devletlerle hem askeri hem de ekonomik alanda boy ölçüşebilecek durumda değildi. Bu sebeple devlet, Batı tekniğinden yararlanmak amacıy
30 TL.
Tükendi
Batılı tarih geleneğinde, keşif terimi, genellikle onbeşinci yüzyıldan itibaren Avrupa´nın, özellikle de Batı Avrupa´nın dünyanın geri kalan kısmını keşfetmek için başlattığı süreci tanımlamak için kullanılır. Bu kitabın konusu ise paralel bir diğer keşiftir; bazı açılardan benzer, bazı açılardan farklı olan, daha önce başlamış olup daha sonra da süren; Avrupa´nın, tuhaf ve uzak yerlerdeki barbar insanları keşfeden bir kaşif olarak değil de, İslam ülkelerinin araştırmacıları tarafından gözlemlenen ve keşfed
23.15 TL.
Tükendi
Düşünce tarihinin en köklü problemlerinden olan akıl-vahil felsefe-din ilişkisi meselesi, Yahudilikve Hristiyanlık gibi iki büyük kitabı dinin temel konularından birini oluşturduğu gibi, islam düşünce tarihinde ve özellikle islam felsefesi geleneği içerisinde de oldukça önemli bir yere sahiptir. Hatta denilebilir ki, akıl-vahiy ilişkisi meselesine bakış ve bu çerçevede getirilen açıklama ve çözümler islam felsefesinin en orijinal yönlerinden birini oluşturmaktadır. Bu durum onların içerisinde imal-i fikr ey
9.26 TL.
Tükendi
Fethini müjdelemiş cihana gül, İstanbul Yollar açmış göklerde ezana gül, İstanbul Gül müjdesi olmasa sevmezdim bunca seni Damla damla aşk veren hubana gül, İstanbul Olmasaydı kubbeler yedi tepe üstünde Verir miydi rayiha her cana gül, İstanbul Güneşe sorulsaydı, arz'da yer ister misin Güneş derdi ekilsin meydana gül, İstanbul Koynunda gül olmayan sular elbet ağlaşır Yalvarır gece gündüz Yezdan'a gül, İstanbul Ne zaman gül yanında mehtabı seyre çıksam Fer verir mehtab ile ummana gül, İst
19 TL.
Tükendi
Şerafettin Dönmez 1957 yılında Tokat´da doğdu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi´nde askeri öğrenci olarak yüksek öğrenimini tamamlayıp 1980 yılında teğmen rütbesiyle Kuleli Askeri Lisesine öğretmen atandı. 1987´de Yüksek Lisans eğitimi için Kahire Üniversitesi´ne gönderildi. Dönüşte askeri okullardaki öğretmenliğini sürdürürken bir taraftan da Marmara Üniversitesi´nde doktora çalışması yaptı. Halen orduda yarbay rütbesiyle görev yapmakta olan Dönmez, doktora çalışmasının da çeçevesini oluşturan ´At
25 TL.
Tükendi
Doğu ile Batı'nın gelişme ve ilerleme anlayışları farklı olmuştur. Batı, değişme ve ilerlemeyi mihaniki bir tarzda, her kademede biri ötekinden farklı olan, birbirini aşan yeni olgular meydana getirmek suretiyle bir senteze ulaşma şeklinde anlar. İlerleme, bir durumdan ötekine geçme, bir sıçramadır. Halbuki Doğu, bir buğday tanesinin bir başağı oluşturması gibi, kendi iç dünyasından filizlenen bir tekevvün olarak açıklar. Biri bir varlıktan bir başka varlığa geçiş gibi yan yana ilerleme, diğeri aynı varlığı
18.52 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1