Ramiz, tam eline silahı almıştı ki polisler kapıyı kırıp içeri girdi. Arnavut Hüseyin, aralarından birini bacağından vurdu. Ramiz, odaya saklanmıştı can havliyle. Sokaktaki siren sesleri kesintisiz devam ediyordu. Belli ki yaralı polisi hastaneye götürüyorlardı. Takviye polis kuvveti gelmiş, etrafları tamamen sarılmıştı. Hüseyin de sol omzundan vurulmasına rağmen direnmeye devam ediyordu. Bu hikâye, gerçek yaşamlardan derlenerek yazıldı. Karşılıksız aşklar, yaralayan ayrılıklar, sevenlerin çektiği acı

Thomas Pynchon yalnızca yazdıklarıyla değil, münzevi yaşam tarzıyla da yirminci yüzyılın en büyük edebiyat figürlerinden. Paranoya, ırkçılık, kolonyalizm, komplo teorileri, eşzamanlılık ve entropi gibi çeşitli konularda verdiği postmodernist eserlerle edebiyat tarihini değiştirmekle kalmayıp kendinden sonra gelen yazarları da derinden etkileyen Pynchon'ın, çağımızın en mühim yönetmenlerinden Paul Thomas Anderson tarafından sinemaya da uyarlanan romanı Gizli Kusur ise yazarın yakın dönem alameti farikalarınd