Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sultan II. Mahmut zamanında bir Halet Efendi varmış. Pek kurnaz, pek zalim ve hırslı bir adam imiş. Böyleyken, saray efredı arasında tanıdışığı, seveni çokmuş. Sözü dinlenir, dileği yerine getirilirmiş. Öyle ki, koskoca sadrazam bile onun kadar hükümet işlerinde etkili olamazmış. Nice, devlet adamının canına okumuş, sürdürmüş, katlettirmiş, görevinden aldırtmış. Aynı zamanda şairliği de olan ve hatta kendisinden geriye bir divan da kalmış bulunan Halet Efendi, pek çok şairi, sanat ve ilim adamını korumasın
13.89 TL.
Tükendi
EN İYİ BUĞDAY YARIŞMASINA senelerdir katılan bir çiftçi, büyük ödülü o yıl da kazanmıştı. Yarışmayı izleyen gazeteciler, çiftçiden bu başarısının sırrını öğrenmek istediler. Çiftçi, bu sırrın, kendi buğday tohumlarını komşularıyla paylaşmasında yattığını söyledi. Gazeteciler bu cevaba çok şaşırdılar: Onlar sizin rakibiniz olarak yarışmaya katılıyorlar. Buna rağmen, ne diye tohumlarınızı onlarla paylaşıyorsunuz? Çiftçi: Neden olmasın? dedi. Bilmiyor musunuz: Rüzgâr, olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni a
15 TL.
Tükendi
DİMYAT, MISIR´DA Süveyş Kanalı ağzında bir limandır. Eskiden Mısır´ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Anadolu´ya getirilirmiş. Dimyat´a pirinç almak için giden bir Türk tüccarının bindiği gemi, Akdeniz´de korsanlar tarafından soyulmuş ve adamcağızın bütün altınlarını almışlar. Binbir zorluk içinde İstanbul´a dönen pirinç tüccarı, o yıl iflas etmiş. İstanbul´dan kalkmış, memleketi olan Karaman´a gitmiş. O sene tarlasından kalkan buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığında
15 TL.
Tükendi
Türkçe´nin, deyimler yönüyle zengin bir hazineye sahip olduğu şüphesizdir.Hepimiz konuşmalarımızda ve yazılarımızda bu hazineden faydalanırız, ama çoğumuzun, kullandığımız deyimlerin kaynağından habersiz olduğu da bir gerçek.Bunun en önde gelen sebeplerinden biri, bu deyimlerin ilk kullanıldığı durum ve olayların öykülerine ulaşabileceğimiz derli toplu bir çalışmanın hali hazırda bulunmayışıdır.İşte ´Deyimler ve Öyküleri´ dizisi bu sahadaki eksikliği gidermek amacıyla hazırlandı. ´İkinci Öykü Dizisi´ okuyuc
13.89 TL.
Tükendi
AÇLIKTAN KARNI SIRTINA YAPIŞMIŞ, kaburgaları teker teker sayılmaya başlamış bir tilki; Böyle oturup kaşınmakla olmayacak, çıkıp yiyecek birşeyler bulayım bari demiş. Çok gitmemiş ki, bakmış bir ölü horoz; uzanmış yatıyor. Hafifçe de kokarcaymış. Aman benim gibi asaletli bir hayvan, bu kokulu leşe mi kaldı deyip burun yapmış. Tam dönmüş giderken; gökten bir kartal inip, iki pençe horozu kapmış. Tilki kartalın pençesine takılıp salın salın, giden horoz ölüsüne bakarken: Ah ne temizdi, ne semizdi; kıymet
15 TL.
Tükendi
ORTA YAŞLI BİR BEY, traş olmak için berbere gitmiş. Berberin koltuğuna oturur oturmaz sormuş: Usta söyle bakalım, saçımıza düşen aklar çok mudur, az mıdır? Berber, umursamaz bir tavırla cevap vermiş: Eh işte beyim, şöyle böyle ağarmış amma pek fazla sayılmaz. Bu cevap, beyin merakını daha da artırmış: Yahu, benim yaşım daha kırk bile değil. Ağarmışsa, üç beş tel anca ağarmıştır diye düşünüyordum. Sen ise, şöyle böyle ağarmış dedin. Hele iyice bir bak, demiş. Berber, yine aynı umursamaz tavırla: Yahu
15 TL.
Tükendi
BİR GÜN KÖROĞLU´NUN atını çalmışlar. At da atmış hani; çok kıymetli, çok akıllı yağız bir küheylanmış. Biçare Köroğlu, atını bulmak için diyar diyar dolaşmış. Nihayet İstanbul´da bir at pazarında bulmuş atını. Satıcılar Köroğlu´nu tanımıyorlarmış. Köroğlu ata talip olmuş. Hele bir bineyim ama demiş. Bir bakalım bu küheylan rahat mıdır, huyu nasıldır, gidişi iyi midir? Köroğlu´nu daha yanına varır varmaz, kokusundan tanımış olan hayvan, o üzerine biner binmez şimşek gibi koşup gözden kaybolmuş. Tozun dumanın
13.89 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1