Dalgaların sahildeki bir su çukuruna attığı Küçük Balıkın hayatta kalma mücadelesi Denizin özlemiyle yanıp tutuşan Küçük Balık, karada geçirdiği kurak günler boyunca sıradışı bir macera yaşıyor: Dostluğu, paylaşmayı, daha da önemlisi içindeki gücü keşfediyor. Çocuk ve gençlik edebiyatının usta kalemi Hamdullah Köseoğlu küçük bir balığın ağzından umudun ve kendine inancın öyküsünü anlatıyor.

Öğretmen, öğrencilerine birer bitki tohumu çimlendirmeyi ödev verir. Öğrenciler tohumları ekerler; çimlenmesini, yeşermesini beklerler. Bir süre sonra tohumlar yeşermeye başlar. Yalnız, Özgür'ün ektiği tohum çimlenmez. Özgür, gidip gelir, tohumuyla konuşur. Sonunda tohum, yeşereceğine ilişkin söz verir.

Elimi Bırakma Anne deprem felaketinde yaşanan acılardan küçük bir kesit aktarıyor. Bir anne ile küçük kızının, yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgide yaşamları, umuda tutunmaları duygu dolu satırlarla sizlere ulaşıyor. Akıcı, doğal ve etkili bir anlatım... Üçer dörder sözcüklü, kısacık cümlelerle neler anlatılıyormuş, neler!... Ve ne güzellikler yaratılabiliyormuş meğer! - Cumhuriyet Kitap

Kitaba adını veren masalda, küçük bir çocukla yaşlı bir devenin dostluğu ön plana çıkıyor. Okurken zaman zaman içinizin ısındığını, zaman zaman da gözlerinizin dolduğunu hissedeceksiniz. Kitabın ikinci masalı Masalını Yitiren Çocukta ise, Güney'le beraber doğanın gücüne ve güzelliğine tanık olacaksınız. Yazar, gerek Çöl Çiçeği'nde, gerekse Masalını Yitiren Çocuk'ta öylesine gerçekçi olaylarla süslemiş ki metni, masalın tadını da alıyorsunuz, iyi bir öykü okumanın keyfini de yaşıyorsunuz. - Radikal Kitap

Karlı kış günleri geride kalmış, ilk kardelenler gün ışığına ulaşmıştır. Yayla zamanı gelmiştir artık. Bu yıl Güney de yayla yokuşudur. Heyecan içinde kıvranır günlerce. Çünkü bu yolculuğa ilk kez katılacaktır. Var gücüyle kendini kanıtlamaya çalışır. Tüm uğraşları 'artık büyüdüm' diyebilmek içindir. Usta yazar Hamdullah Köseoğlu bu romanında ilk gençlik dönemi gelgitlerini yaşayan Güney'in kahramanlığa dek uzanan öyküsünü anlatırken kelimelere kanat takmakla kalmıyor, tadına doyulmaz bir öykü anlatmayı da

Hangi masalı anlatırsa anlatsın satırlarında doğa ve hayvan sevgisine, insan yüreğinin güzelliklerine yer veren Hamdullah Köseoğlu'ndan yine bu temaları işleyen sevgi dolu bir masal Çocuk ve Leylek. Günlerce düşündü çocuk, geceleri gözüne uyku girmedi. Nerede gelmişti, nasıl oluşmuştu? Kime sorduysa olmadı; annesi verdi cevabını çocuğa: ?Seni leylekler getirdi yavrum.' Bu nasıl olabilirdi ki? Gerçeği mutlaka öğrenmeliydi çocuk. Gerçeğin peşine düşen çocuğun macerası işte böyle başladı...

Gün ışığı dev yapılardan, minarelerden, dal uçlarından çekilip gidiyor. Ortalık gölgelenip serinliyor. Perde perde soluyor kent. Soluklaşıp silikleşiyor. Gün geceye dönüyor. Yapılar kül rengi, ağaçlar kirli sarı, insanlar boz bulanık Sıkıldığı, bunaldığı, daraldığı için düşlere sığınıyor. Yeryüzünü yıkıp yeniden kuruyor. Eksiğini gideriyor, fazlasını atıyor. Kaygıyı, korkuyu dışarıda bırakıyor. Kendisini de katıp yeni bir kent üretiyor.

Korkak Oğlan korkularını tanıyıp onlarla yüzleştikçe korkacak bir şey olmadığını anlamış. Çalışkan ve korkusuz bir yiğit olduğunu kanıtlamış. Korkak Oğlan, dil ustası Hamdullah Köseoğlu´nun kaleminden, zevkle okuyacağınız bir değişim masalı... Zaman Zaman İçinde, kitabın ikinci masalı. Güzellik peşinde bir serüven ve şiir tadında, tekerleme tadında bir masal.

Yoksulluğun, işsizliğin, kan davasının... Kentlerin varoşlarına savurduğu, tatil kavramını çıraklıkla özdeşleştiren çocukların hikâyesi. Düşleri, özlemleri, büyüme sevinçleri; küfürlerle, tokatlarla ezilen çocukların...