Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Bu kitapta öncelikle Aziz Nesin'in kendisine yöneltilen onlarca soruya verdiği birbirinden ilginç yanıtları bulacaksınız. Bu yanıtlar ülkemizin kültürel ve siyasi durumuna açıklık kazandırmakta, geçmişten geleceğe çok değişik konulara özgün ve yetkin bir bakış açısı getirmektedir. Aydın nedir, ne değildir? Aydınımız bir kitabınıza Ah Biz Ödlek Aydınlar adını koymamıza neden olacak kadar korkak ve sinmiş mi? Gazetecilik nasıl olmalı? Gülmece edebiyatı üzerine düşünceleriniz nedir? Sanatın işlevi ne olmalıdı
130 TL.
Ben yazar olarak birlikte yaşayıp birlikte öldüklerimin kişiliklerini ortaya koyacağım. Ve bunu yapmakla da yaptıklarının, yapıp ettiklerinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağım. Romancı, öykücü ve oyun yazarı olarak, bir yazarın işi budur: İnsanı vermek. İnsanı vermek, her yanıyla insanın kişiliğini vermek demektir. Dileyenler, yazacaklar çıkarsa beni de böyle yazmalarını isterim. Böyle isterim derken, benim yaşamımda olumsuzluklar, kötü yanlar yoktur diye meydan okuyor değilim. Vardır. Onlar da yaz
215 TL.
Esin perisi denilince gözümün önüne altı balık, üstü kız olan denizkızı gibi bir havakızı geliyor; ... Esin perim yok ama, benim de esin cinim, esin cadım, esin devanam var. Benimkilerin yarısı kuş, yarısı kız değil, olsa olsa onda biri insan da geri yanı canavar. Omzuma tünememiş, sırtıma binmiş, ben altta iki büklüm, kan ter içinde, yorgun bitik... Hem benim esin cinim, esin cadım bitane değil, sürü sürü... İkisi inse, üçü biniyor sırtıma. ... Benim sırtıma binmiş, üstüme çullanmış olan esin cadıları, esi
182 TL.
Gülay, - Neler söylüyorsun ağabey, dedi, babamın polisle ne işi olurmuş? Mehpare Hanım, - Şimdi yüreğime inecek, dedi. Öyle bir adam ne yapar da polis tutarmış? Metin korkulu bir sesle, teker teker: - Gazeteler aylardanberi bir Toros Canavarı'ndan söz ediyorlar ya... - Eeee?.. - Evet?.. - İşte o Toros Canavarı babammış... Polis öyle söyledi. Yakalamışlar babamı. Babam Toros Canavarı'ymış... Mehpare Hanımdan, Ayy... diye bir ses duyuldu. Kadın yere yığıldı. Ve bu sırada tavandaki delikten üçünün de üstüne b
117 TL.
Tükendi
Mete Tuncay, yayımlamakta olduğu Tarih ve Toplum dergisi için benden, içinde yaşayarak tanığı olduğum 6/7 Eylül olaylarını (faciasını) yazmamı istedi. Mete Tuncay çok sevdiğim ve değer verdiğim bir genç bilimcidir. 6/7 Eylül olaylarını hemen yazmaya başladım. Niyetim, dört-beş sayfalık bir yazı yazmaktı. Yazdıkça gördüm ki, o korkunç olaylar bu dar sınıra sığdırılamıyor. 6/7 Eylül olaylarını Böyle Gelmiş Böyle Gitmez dizisinin biçiminde ve geniş olarak yazdım. Böylece yazdıklarım, özyaşamöykümün bir parçası
115 TL.
Ben de sevgililerime öyküler anlatmaya başladım. Öyle çok sevgilime öyle çok öykü anlattım ki... Çocuklarıma anlattığım masalları uydurduğum gibi, sevgililerime anlattığım öyküleri de uyduruyorum. Ama öyle uyduruyorum ki, çocuklarımın uyduruk masallarına inandıkları gibi, sevgililerim de uydurduğum öykülere inanıyorlar. Bunda şaşacak hiçbir şey yok sevgili Ç... Çünkü, uydurduğum öykülere kendim de inanıyorum. Uydurduğum öykülerime sevgililerimin inanmasından, onlara benim bile inanmamdan çok daha şaşılası
124 TL.
- Peki ne yemiştin zararlı? - Vallahi anlayamadım ki birader... Zararlı bişey de yemedim. Evde hindi dolması yapmışlardı, ağzına layık, pek de nefis olmuş. Dayanamadım, üç tabak yedim... - Afiyet Olsun... - Acaba hindi dolmasından mı hastalandım? - Hadi canım... Hiç üç tabak hindi dolmasıyla kurdeşen olunur muymuş? Öyle olsa benim yıllardanberi durmadan kaşınmam gerek. Bütün bir hindi dolmasını yiyorum da, ne kaşınıyorum, ne bişey... Rıfat Bey Neden Kaşınıyor adlı öyküden
117 TL.
Bu kitapta Aziz Nesin'in şiirlerinden çocuklar için yapılan seçmeleri bulacaksınız. Şiirlerinde iç dünyasının yanında dış dünyanın da sorunlarına eğilen Aziz Nesin, duygu ve düşüncelerini şiir sanatının sağladığı anlatım olanaklarıyla daha da yoğunlaştırarak okurlarına sundu. Kendisini yetiştiren topluma olan borcunu her fırsatta vurgulayan yazarın, bu borcu ödeme çabasına şiirlerinde de tanık olacaksınız. Yazarın ölümünden sonra, notları arasında bulunan Oğlum adlı bir şiiri de ilk kez bu kitapta yayımlanı
95 TL.
Önümüzden bir taksi geçerken cebinden düdüğü çıkarıp fıır fııır öttürdü. Düdüğü öttürmesine, hızla giden taksi döndü geldi, önümüzde durdu. Biz taksiye bindik. İşin şaşılacak yanı, boş arabaya başkaları saldırmadı. Arabada, - Ulan Musa, yoksa sen trafik müdürü mü oldun? dedim. Parmağını dudağına götürüp ?sus işareti yaptı. Nişantaşı'nda taksiden indik. Musa cüzdana davrandı. Şoför, - Ayağını öpeyim abi, para istemez kurban olayım... dedi, para almadı. - Şoför tanıdık mı? dedim. - Yoo... dedi. - Ulan Musa,
115 TL.
...Dolar getir dolar, sterlin getir sterlin, ruble getir ruble basayım ki hiçkimse kalpını aslından ayırt edemez. Ayırt etmek ne demek, bilirkişinin en feriştahına, uzmanının en şahına götür göster, paranın aslına sahte der de, benim yaptığım kalp paraya sahte diyemez. Kâğıt paranın da, maden paranın da sahtesini yaparım. Övünmek gibi olmasın, değil bu memlekette, sanmam ki dünyada da üstüme bir kalpazan olsun... Kalpazanlık Bile Yapılamıyor adlı öyküden
117 TL.
Tükendi
Hızır, - Dile benden ne dilersin? diye sordu. - Sağlığını, dedim. - Hey avanak, benim sağlığımdan sana ne? dedi. - Öyleyse benim sağlığım, dedim. Hızır, - Para olmayınca, sağlık ne boka yarar hey akılsız!., dedi. İşte o zaman az önce söylediğim, Bir zengin olsam ben... türküsünü ansıdım. Gelgelelim, saygımdan dilim damağıma dolanarak, Hızır Aleyhisselâma Bir zengin olsam ben! diyecek yerde, başımın ateşinden mi, şanssızlıktan, yoksa şaşkınlıktan mı, her nedense, - Bir gezgin olsam ben! demişim. Hızır bir ka
115 TL.
Bekçi, - Müjde! diyerek sevinçle komiserin odasına girdi. Bekçi biyandan da iki yarı çıplak adamı iteliyordu. - Allaha şükür, ikiyüz lira cepte sayılır. Komiser, - Ne ikiyüz lirası? dedi. - Komiserim, sayenizde iki deli de ben yakaladım, hem de bitürlü bulunamayan çıplak delileri... - Bunlar çıplak değil ki... - Eh çıplak sayılır... Yoksa içeri alıp daha soysam mı? Bunları nezarete koyup, gidip öbürlerini de yakalayacağım. Dışarısı, nah böyle, vıcır vıcır deli kaynıyor. Yüz Liraya Bir Deli adlı öyküden
114 TL.
Bu yazılarda hiçbir yazı tekniği, yazış ustalığı gütmedim. Yani bu anlatılarda hiçbir kurgu, hiçbir uydurma yok. Yaşayıp gördüğüm yada yaşayanlardan, görenlerden dinlediğim hayvanlara değgin gerçek olayları süsleyip püslemeden, kendimden hiçbişey katmadan olduğu gibi yazdım. Hiç kuşkusuz bunları, okuyanlar kendilerine yararlı dersler çıkarsınlar diye yazdım. Ben de bu olayları yaşadığım yada yaşayanlardan dinlediğim zaman, onlardan kendime dersler çıkarmıştım. Ama bu kitapta anlattığım her olaydan sonra, on
130 TL.
Tükendi
Yaşlı erkeğin, çok zorlu bir sevinin kıskacından kurtulmaya çalıştığı, belki yüz kez ihanet ettiği yalnızlığına kendini bağışlatıp yeniden yalnızlığına sığınmaya uğraştığı bunalımlı bir zamanında karşısına çıkmıştı bu kız. Bikez daha ihanet etmemeye söz vererek, son ihanetini de son kez bağışlaması için yalnızlığına yalvardığı günlerdeydi. Yalnızlığını bu kaçıncı aldatmasıydı, bu kaçıncı söz verişi ve kaçma bağışlanmasıydı... Yaşlı adamın yalnızlığı, analar gibiydi. Analar, nice suçlu olurlarsa olsunlar, ço
117 TL.
Tükendi
Ama yedi yaşındaki oğlu Cengiz, - Anne be!.. dedi, babamdı vallahi. Babam bugün dükkâna gitmedi ki... Bilâl Amcanın kahvesindeydi... Çocuk lafını tamamlayamadan bir çığlık koptu. Esma, Cengiz'in kaba etine bir çimdik basmış, - Yumurcak... Sus... diye haykırmıştı. Kocasının kocaman Karadenizli burnunu duvarın köşesinden o da görmüştü. Ama konu komşunun yanında iki paralık olmak istemiyordu. Başını pencereden içeri çekip, - Etinden et koparılmış gibi bağırma domuz, şimdi alırım ayağımın altına!.. diye çocuğa
127 TL.
Saray koruyucuları deh demişler, çüş demişler, eşeği bitürlü atlatamayınca padişaha varıp, ? Eşek kulunuz gelmiş, huzura çıkmak ister! demişler. Eşeği kabul buyuran padişah, ? Ne dilersin ey eşek kulum?.. deyince, eşek de dilediğini bildirmiş. Padişah, canı burnuna gelip kükremiş: ? İnek eti ile, derisi ile, gübresiyle bu memlekete, bu millete hizmet etti. Katır dersen savaşta, barışta yük taşıdı, bu vatana hizmet etti. A eşek ya sen ne iş gördün ki bir de kalkmış eşekliğine bakmadan nişan istersin?.. Uta
115 TL.
Oynadığı takımın renklerine çok bağlı olan Altan bugüne kadar ancak altı takıma transfer olabilmiştir. Genellikle futbolcularımızın bir kötü alışkanlığı olan kumara hiç düşkünlüğü yoktur. Yalnız takımıyla kampa girdiği zamanlarda boş zamanlarını değerlendirmek için barbut oynamakta, zar atmakta ve poker oynamaktadır. Diğer zamanlarda vidosu onbeş-yirmibeş liradan tavla oynayarak kendini tatmin etmektedir. Her ne kadar içkiyle arası hoşsa da, hiçbir maçına sarhoş olarak çıkmamış, son derecede disiplinli bir
130 TL.
Enbaşın baskısı arttıkça artmış. Bu baskı karşısında bunalmışlar. Aralarından bir bilge çıkıp şöyle demiş: - Tarihimizi inceleyelim. Atalarımızın zamanındaki Enbaş'lar buyruklarını sertleştirip baskılarını artırdıkça, atalarımız bu haksızlığa karşı ne yapıyorlarsa biz de öyle yapalım. Bilgenin öğüdünü çok uygun bulmuşlar. Tarihlerini incelemişler. Bir de bakmışlar, Enbaş'lar buyruklarını sertleştirip yumruklarını vurdukça, baskıyı artırdıkça, ataları da suratlarını asarlar, somurturlarmış. Enbaşların ar
117 TL.
Nasrettin Hoca gülütleri, sözü hiç uzatmadan ve elden geldiğince enaz sözcükle anlatılmalıdır. Ne kerte kısa anlatılabilirse, o kerte etkili ve güldürücü olur. Bundan başka, Nasrettin Hoca gülütlerinin sonundaki yargıyı yada yargı çıkarılacak olan sonucu vurgulayarak söylemeye özen göstermelidir. Sevgili çocuklar, sizler için bu kitapta derlediğim atasözü, deyim ve özsöz olmuş Nasrettin Hoca gülütlerini sever de onları sırası ve yeri gelince anlatırsanız çok sevineceğim. Aziz Nesin
149 TL.
Tükendi
Meret dağ gibi yatıyor. İki fincan benzin dedilerdi. Gaz tenekesiyle mazotu, yağı dayadılar. Oğlan çıktı üstüne. Hep bindik... Traktör tırısa kalktı. Maşallahı var. Üstüne bir eski babuç, bir baş sarmısak, bir mavi gözboncuğu, bir de maşallah astık, deh dedik... Akşamüzeri köye varınca dört döndük köyü, keyfine diyecek yok. Bizden gören Donatım Kurumuna seğirtti. Gatırcının Yusuf var ya, köyün alt yanında on dönüm kıraç tarlası var, o bile borç harç edip gitti bir traktör aldı. Akşam oldu mu, köy yolunda
120 TL.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3