İslâm medeniyetinin eğitim-öğretim alanındaki en önemli yapı taşlarından birisi medreselerdir. Medreseler, inşa edildiği ülkelerin kültür seviyesini yükselten ve yetişmiş insan gücünü hazır hâle getiren eğitim-öğretim kuruluşlarıdır. Osmanlı Devleti medrese konusunda, Selçuklu ve Anadolu topraklarındaki tecrübe ve mirası devralmıştır. Devraldığı mirası her geçen dönem bulunduğu seviyeden daha iyi noktaya taşımış, teşkilat ve eğitim-öğretim yönünden medreseleri en üst seviyeye çıkarmıştır. Medreseler Osmanlı

Dersaâdet'te yaptırdığı cami ve külliye bünyesinde bir de medrese inşâ ettiren Sultan II. Beyazıt, şeyhülislâmlık görevinde bulunan kişilerin burada ders vermesini şart koşmuştur. Zamanla şehrin en önemli eğitim kurumlarından biri haline gelen medresede meşhur isimler hocalık yapmıştır. Bu bağlamda medresenin ilk müderrisi, dönemin şeyhülislâmı Zenbilli Ali Cemâlî Efendi olmuştur. Fakat şeyhülislâmların idarî faaliyetlerinin artması, bu medresede ders vermelerini aksatmıştır. Sultan II. Beyazıt'ın medrese i