...Agnes, geleceğe dair anılarının uzun metraj bir rüya olup olmadığını düşündü. Kıvrılıp uzanan zaman mekân eğrisinde, benliğinin bir elektrik fırtınasına kapılıp fırlatıldığını hissetti. Bu tıngır mıngır sallanan vagonun içinde, varoluşsal bir kriz geçirdi.
O dönemin kadınsal histerisi.
Rüyalar, mezar hırsızları, korsanlar, bilim kadınları, askerler, afyonlar, falcılar ve maymunlar...
Farklı yüzyıllardan ve coğrafyalardan gelen kahramanlar, başlarına gelen sıra dışı tesadüflerden sonra, yaşamın rastgeleliğini kucaklayıp, kendilerini yeniden inşa ederler. İpek Bayraktar'ın ilk kitabı büyülü gerçeklik tarzındaki beş öyküden oluşuyor. Okuyucuyu yaşamın, absürt ama insani karmaşası içerisinde, keyifle anlam aramaya cesaretlendiriyor. İpek Bayraktar, 1996 yılında İstanbul'da doğdu. Lise hayatının bir kısmını Tayvan'ın kuzeyinde bir abada geçirdi. Türkiye'ye döndükten sonra Emirgan Sabancı Anadolu Lisesi'nden mezun oldu. Yeditepe Üniversitesi'nde, İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne başladı. Böylece en sevdiği yazarlar olan; John Steinbeck, Richard Brautigan, Boris Vian ve Clarice Lispector ile tanıştı. On dokuz yaşındayken, Güney Kore'de burs kazanarak eğitimine bir süreliğine Chuncheon şehrinde, Hallym devam etti. Lisansının son senesinde, Erasmus programı ile Barselona Üniversitesi'nde okudu. Bölümünü yüksek onur derecesi ile tamamladı. Yüksek lisansını, Universitat Internacional de Catalunya'da Sanat ve Kültür Yönetimi bölümünde yaparken, müze projelerinde staj yaptı. Kendisi şu an Barselona'da yaşamakta ve aynı üniversitede doktorasını,Türkiye'nin yurtdışına kaçırılmış kültür varlıklarının iade politikaları üzerine yapmaktadır. Akademik çalışmalarından kalan vakitlerde düş dünyasında kaybolmak için soyut resimler yapmakta ve kısa öyküler yazmaktadır.