Ben 23 Mayıs 1943'te Kars'ın İncesu Köyü'nde doğup büyüdüm. Dedem Hacı Musa, o zamanın çok zengin ve çok tanınan kişisiymiş, dedem ve babası Mustafa Kazakistan'ın en ileri gelenlerindenmiş çok sayıda köyleri varmış. Büyük dedem Mustafa'ya ciritçi Mustafa derlermiş, cirit sporunda yenilmezmiş, derlediğim tüm hikâyeleri onlar anlatmışlar, halam Zernişan ve Veysel dayım öğrenmişler, dedelerimin anlattıkları hikâyeleri ben de ikisinden öğrendim. Bu hikâyeleri anlattıklarında ben daha ilkokula gitmiyordum hafızama o zamandan yerleşmiş. Benim babam İncesu köyünde öğretmendi, köyümüzde babama Eğitmen Memetderlerdi ve çok bilgili başarılı öğretmendi çevresinde çok sevilen, sayılan biriydi. Okulda tembellik eden çocukların ellerinden tutup yazı yazdırarak motive etmeye çalışırdı. Çocukları çok severdi, çalışkan çocukları daha çok severdi, diğer çocuklara örnek olarak gösterirdi. Bizim soyadımız Devrim'dir. Bu adı bize Atatürk vermiştir. Dedem Hacı Musa, Kars'ın kurtuluşunda Kazım Karabekir'e ve askerlere çok yardımlar yapmıştır; iki sene boyunca askerleri dedem beslemiş. Atatürk köyümüze İncesu'ya gelmiş; Hacı Musa sen devrim yarattın, senin adın Devrim olacak, bundan sonra senin adın Hacı Musa Devrim'dir demiş. Biz bu adı gururla taşıyoruz, merak edenler oluyor ve soruyorlar Devrim adı nerden geliyor, ben de gururla anlatıyorum. Ben amcamın oğlu ile evli olduğum için soyadım hiç değişmedi.