Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ülkeler arasındaki sınırlar ortadan kalkmıştır. Dünya Marshall McLuhan'ın da belirttiği gibi 'küresel bir köy' haline gelmiştir. Küreselleşmenin etkileri en çok ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarda olmaktadır. Batılı gelişmiş ülkelerin pazar arayışları ve siyasi emelleri, gelişmekte olan ülkeler için bir tehdit oluşturmaktadır. Bu ülkeler, sahip oldukları gelişmiş uluslararası medya aracılığıyla kendi ürünlerini üçüncü dünya ülkelerine pazarlamaktadırlar. Özellikle kültür endüstrisinin başkenti olarak anılan Hollywood, tüm dünyaya Amerikan kültürünü transfer etmektedir. Batılı ülkeler ürünlerini pazarlarken aynı zamanda kendi kültürel değerlerini de diğer ülkelere empoze etmektedir. Yemek kültürü, giyim kültürü, yaşam kültürüyle beraber düşünce kültürü de dayatılmaktadır. Birçok yazar ve düşünür, kültürel emperyalizmi siyasal ve ekonomik emperyalizmden daha tehlikeli bulmaktadır. Bu kitapta, küreselleşmeyle birlikte ivme kazanan kültürel emperyalizminin medya aracılığıyla toplumları nasıl etkilediği üzerine yoğunlaşmıştır. Türkiye'den örneklerle açıklama yoluna gidilirken, medyanın Türk kültürü üzerindeki etkileri ve dönüşümü üzerinde de durulmuştur. Medyanın kültürel emperyalizm üzerindeki etkisinin ve görevinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Akademik hayatımın bu günlere gelmesinde emeği geçen Reyhan ve Yiğit'e çok teşekkür ederim. Akademik kariyerimin başlamasına vesile olan Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Hamza Çakır'a da teşekkür ederim. Bu kitabın ortaya çıkmasında beni cesaretlendiren ve destekleyen Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç.